1 Yüreğimde yara sesi var
Bir bıyık niye uzar, kıyametteyken sen..
Ayna sırrını döker mi hüzünden, unutulmaktan..
Hani öz yüzüne bakamazsın ya
Hani suyu kirletir ya ellerin
Ki o eller devrim ateşi taşırdı,
Yüzü gülsün diye ayazdakilerin..
Şimdi saklanacak yer ararlar…
Bir el niye utanır kendinden hoca?
Sadece birbirine tutunur karanlıkta usulca..
Ah elleri salhaneyi sokmamalı,
Susuz ellere deniz göstermemeli..
Ne yapacağını bilmez şaşkınlarım..
Tutar bir su sızıntısına kenarda,deryadan olur…
Ama ne bilsin bunu yağmurla beslenen nilüferler..
Ellerin suçlu de hoca…
Açlık mı susuzluk mu
Açlık;Çarık giydirir derdi de masal amcam
Bir türlü anlayamazdım…
Bir el niye bilmez ölçüsünü?
Panikler saf sevda karşısında,
Hatta sinsice bekler kapısında…
Niye büyükçe kirlenir çocukların ellerin
Peki,bilir misin ellerdeki o kahredici kederi
Neden bunca kolay kundaklanır
Köy evlerine benzer yürekleri…
Büyümese daha mı iyi olur köy çocukları?
Köyünde kalsa,
Kirletmeze kentleri,kentlileri..
De hoca.. daha mı iyi olur…
Kirli çocukları beslemeyip asıp kurtulsak,
Ah de hoca…
Köylü yürekli,kına bakışlı…
Bir yürek neden öldürür kendini,yetmeyince kendine…
Bir bakış neden uzar tırnak tırnak..
Neden her günah ille de bir el arar,
Peki eller neden mezar kazar…
Omuzum ortasında iğneli fıçı
Çengelli sorularla tetiklenen..
Bir yürek neden yanıtlayamaz mantıklı soruları,
İflasını verir mantık maliyesine,kendini fesheder..
Kaybettiği kanla sarar yine yarasını,
Olur olmaz ilikler yakasını,
Öylece köylü durur zulmün önünde sökülür diş diş..
Sustuğunu unutmak sayar ahmakça…
Ellerim günah rengi hoca,
Tütün basıyorum yangınıma,
Acı acı yansın külden beter olsun..
Bir el niye imdat ister batarken günah batağında?
Ellerimde havar sesleri
Bırak boğulsun ellerin kendi çığlığında…
Bir el ne ister hoca..? Başka ne..?
Çatısı niye çöker yüreğin..?
Kan ağlar göünce kırlangıçları
Bırak yıkılsın başına dünyası
Yıkasın ölüsünü kendi kanında ne çıkar…?
Tabutunu öz ırmağı götürsün kim bakar..?
Bir yürek kaza sonucu nasıl ölür…?
Ölürse iyi ki mi ölür,yolun hesabı sorulmaz mı..?
Oh…Öldü de kurtulduk mu olur..?
Ah hoca…
Yüreği mahkeme salonu,aklı kürsü,
Adil olduğunu bildiğim yargıtaysız merci,
Kestiğin boynumdan kan akmaz bilesin…
De bir yürek niye yargılatır kendini bir başka yüreğe?
Nedne öyleyse bir yürek kendine ahır,
Kendi ipinde sallanır
Ve böylesine birbirine sağır…
Asma yaprağı gibi titremesi asılacağını bilmesinden mi
Yoksa asma dalı gibi birbirine sarılmasını bilmemesinden mi?
Nasıl küfür gibi durur göğsün elinden bu yürek…
De ha…Herşeyi bilen Şahrut…De…