Yazdığınız mesajlara yorum veya beğeni geldiğinde bildirim almak istiyorsanız ya da diğer kullanıcılarla özel mesajlaşabilmek için lütfen Kayıt olun.

Yeni Instagram hesabımız @bingolitirafcom

5 Sonra çocuk bir kez daha bağırdı: "Allahını seven defansa gelsin." Gelen giden yoktu. Sanki herkes sevgilisi için gol atmaya gelmişti o halı sahaya. Kalecinin yalnızlığı benim sensizliğime benziyordu. Şimdi sen anlamazsın futboldan bilirim ama ben sana futbolu da sevdiririm. "Ofsayt ne?" desem, şapşal şapşal suratıma bakarsın. İşte öyle bakma diye ofsaydı da öğretirim ben sana... Ofsayt, senin kalbime düştüğün gündür. Eros'un oku çıkmıştı orta sahadan ve şenle benim aramda kimse yoktu. Kalbime en yakın olan şendin. Derken ok yavaş yavaş düştü senin kalbine ve o acıyla çıkarıp kaleye doğru attın oku. Ben vardım kalede ve ok sırf senden geliyor diye vurulup kalenin içine düştüm. Eros aşkı vermedi. Neymiş ofsaytmış efendim. Kızı vurdun, kız beni vurdu, ben kaleye girdim aşk oldum. Tamam, ofsayt ama işin içinde aşk var, Sayın Eros. İşte ofsayt böyle bir şeydi. Bizim aramızda kimse yoktu. O gün bugündür "Sensiz olmaz". O gün bugündür yerin dolmaz. Hani çocuk bağırıyordu ya; "Allahını seven defansa gelsin" diye ve kimse gelmiyordu defansa... Oysa sorsalar hepsi Allahını seviyordu ama defansta kimse yoktu. Halı saha maçlarında defans olmazsa olmaz. Sen benim defansımsın. Defansı da öğrendik işte. Elbette konumuz ne ofsayt, ne defans ne de futbol. Konumuz delilik. Aşk bir çeşit hastalık ve aklın baştan gitmesi olarak düşünülürse, aşk bir delilik. Futbol da bir çeşit deliliktir. Anlık heyecanlar yaşatan bir şey sonuçta. Sen de anlık heyecanlar yaşatan bir şeysin. Sen aşksın, aşk ofsayt ve ikimizin düştüğü bir ofsayt paha biçilemez.