3 Sorma, bu aralar çok yalnızını! Dün gece yorgundum. Yatağıma uzanıp bir sigara yaktım ve fark ettim ki küllüğü yanıma almayı unutmuşum, o kadar üşendim ki kalkıp almaya, sigarayı söndürüp attım. Onu severken de beyleydi, gitmek istediğinde ağzımdan tek söz dahi çıkmadı. Kalması için hiç çaba göstermedim, hatta kapısını bile ben açtım, “Peki git, ama sakın her ne olursa olsun geri dönmeyi düşünme. Bu kapı ve bu kalp bir daha asla açılmayacak sana!” diyemedim ! Sorun ne biliyor musun.? Bunları düşünürken bile kalmasını istedim. Ama gurur işte, kahrolası erkeklik gururu! Eğdi başını ömrüm ve küçük adımlarla ilerlemeye başladı. O boş sokakta hiç ses yoktu! İkimiz de susuyorduk, ayak sesleri yüreğime küfreder gibiydi. Gidiyordu, yapabileceğim bir şey yoktu. Son adımı atarken, bir an dönüp yüzüme bakacak gibi oldu ve sırt çevirdim. Sorun ne biliyor musun? Yüzüne bakmayı, gözlerinin rengine son kez hapsolmayı deli gibi isterdim... O kadar çok doluydum ki, tuvalete gidip aynadaki yüzüme sövmeye başladım, en çok da gururuma. Gideli sadece birkaç dakika olmuştu. Bu kadar kısa süre içinde böyle acı çekiyorsam, bu kadar çok canım yanıyorsa eğer, onsuz geçireceğim geceleri, günleri, haftaları, ayları, hatta yılları düşünmek küçük bir çocuk gibi çok korkuttu beni! Sonra göz aralığından izledim gidişini, hâlâ küçük adımlarla ilerliyordu ömür! Hâlâ ardına bakacak gibiydi ruhum! “Aşk bir yerde ayrılığın habercisi değil miydi.? Aşkların ayrılığa mahkûm olmayacağı gibi bir şart da yoktu ki! Ama böyle bilmemeliydi, , giderken dudaklarını ıslatmalıydım, giderken öyle sıkı sarılmalıydım ki kalp atışlarını hissetmeliydim! Belki de hu kadar çok acı çekmezdim. Kim bilir belki de gün gelir kalbı pişmanlıklara tutsak olurdu ve dönebilirdi. Oysa şimdi asla dönmeyecek! Döneceği varsa da yüreğine söz geçirip onu sevmediğim düşüncesine kapılarak ayaklarının geri adım atmasına engel olacak. Kendi ellerimle kuyumu kazdım farkındayım, ayrılık aşkı öldürmezdi asla. Ayrılık bazen daha çok sevdırebilirdi hatta. Son kez söylediğim sözler, giderken sırtımı dönmem, bir hoşça kalı çok görmem benim en büyük cezam! Kimse bilerek can yakmayı istemez, sadece bazıları yaşadıklarını ve yaşayacaklarını gerçekten hak eder tıpkı benım gibi! Ama çektiğim acı gibi gerçek bir şey de var. O da ayrılığa, acılara, aramıza sığdırdığı mesafelere rağmen, onu hâlâ seviyor olmam. Hâlâ ilk günkü gibi, hâlâ saf, hâlâ gökyüzüne sığamayacak kadar çok! Ve dün gece beni sosyal medya hesaplarından engellediğinide gördüm başka bir arkadaşının hesabından baktım sevgilisiyle el ele fotoğraf atmışlar şimdi anladım ki sevmiyor artık yazdıklarım hep boşaymış