9 Kendimi eve kapadım. Çökmüş kanepede uyanıp,günlerdir yıkanmamış bulaşık yığınının arasında sıkışmış yeni bir bakteri türü gibi oradan oraya kendimi seyredip durdum. Nihayetinde arda kalan herşeyi öldürüp yeni bir hayata başlarım umuduyla geçen her gün,her saat daha iyiydim. Nöbeti gelen hatırlamalar, olmadık fotoğraflar, şarkılar.. Kazanmak üzereydim, her sabah biraz daha az, daha iyi Bu eşyaların gözünün önünde yaşanmıştı herşey. Bana bunu hep hatırlattılar. Canımın acımasından keyif almayı, aklımdan tamamen çıkan küçük anların aniden ortaya çıkmasıyla öğrendim. Seninle aynı adı taşıyan herkese senden birşeyler arayarak bakmam ne saçmalıktı öyle.. Kendime sustum. Herşey çok net ve açıktı,zihnimdeki, içimdeki son sen zerresini kusup atıncaya kadar olduğun yerin en uzağında bua keşmir'de diyebilirsin koordinatsız uzay'da,yalnızdım. Dibi neresiyse tam orada. Yağmurlu bir sabah kapıyı açıp dışarı çıktım.. İlk adım,ilk sokak, cadde.. Kokunu alabiliyordum. Oralarda bir yerdeydin. Bir çırpıda geçmiş olman olanaksızdı, dokunmadım. Silinmeyen doğum izi gibi kimse görmeden,bilmeden kanımdaydın. Bir daha hiç şikayet etmeden,eşyalara hiç sarmadan yaşadığım şikayet hayatıma kazıdığı kutsal gibi şahdamarımdan daha yakın.. Şüphesiz.. Kaldın.