4 Bir gün gene derste seni düşünerek zaman geçerken aklımda sadece bir an önce okuldan çıkıp sana gelmeyi, kokunu duymayı ,gözüne bakmayı ve sadece senin olduğun bir dünyayı hayal ederek dersin bitimini beklemedeydim.Nihayet beklediğim ses duyuldu zil çalınıyordu hemen kalktığım gibi fırladım yerimden.Bir an önce sana kavuşmayı dün akşamdan beri göremediğim o nur yüzünü görmekti derdim.Evet dışarı çıkmış sana doğru yürürken hafif hafif yağmur taneleri üzerime ciseleniyor bir annenin şefkati misali tenimi okşuyordu.Ne mutlu bir histi böyle içim içime sığmıyordu bir yandan yağan yağmur tarafından okşanmak diğer taraftan sevdiğine bir an önce kavuşma hissi sanki o an dileseydim kuş olup uçacağım gibiydi ama sırılsıklam olmuştum başımdan aşağıya doğru sözülen yağmur suyunun eşliğiyle sana doğru geliyordum.Bir an önce sana kavuşmanın yanı sırası birde bu harika yolculuğun bitmemesini istiyordum. Yolculuğum yavaş adımlar eşliğinde devam ediyor ve yol boyunca aklımda sen ve gülüşün yer alıyordu.Nihayet yarım saat yolculuğun sonunda evin kapısına varmıştım ve seni görme isteğiyle yüreğim çırpınıyordu.Herşeyden habersiz bu mutluluk yağmuru içerisinde kapının önünde beklemeye başladım sana sürpriz yapmak istiyordum hiç beklemediğin bir anda karşına çıkıp sesimin çıktığı kadarıyla seni seviyorum diye bağıracaktım. Zaman yavaş yavaş ilerliyordu artık yapacağım sürpizden umudumu kesip seni arayacaktım,telefonu elime aldım rehbere girdim isimleri atlayıp nefesime gelmiştim tam aramaya başlayacağım an başımı son kez kaldırıp eve doğru baktım çıkan giren yoktu ve bir arabanın korna sesiyle arkama döndüğüm an nefesim kesildi.Sokağın ucunda sen ile bir genç el ele tutuşmuş gülerek yürüyordun işte o an bu mutluluğum,sevincim,özlemim ve en önemlisi sana olan güvenim ve inancım yok olmuştu.İçime tarifi zor bir acı yerleşti ve bulunduğum yere sanki bir çivi misali sabitlenmiştim ne yapacağımı ne diyeceğimi bilmez bir halde duruyordum.Çünkü seni gözümden bile sakınırken sen birinin elini tutmuş tenini tenine değdirmiştin.Hayat o dakika itibariyle durmuştu bana yol boyunca seni düşünmüş sana kavuşmanın hayalini kurarken şimdi ise bu durum karşısında çaresiz bir şekilde ne yapmalıyım sorusuyla beynimi kemiriyordum,sen ise benden habersiz güler adımlarla yavaş yavaş yaklaşıyordun bana,ben hala ne yapacağım sorusuyla boğuşuyordum.Bağırsam, tokat atsam ,yüzüne tükürsem içimdeki bu tarifi olmayan acı dinecekmiydi.Yok böyle çaresiz durmamalıydım,başım dik olmalıydı çünkü sevgim,aşkım gerçekti yalan karşısında bu aşkı ile sevgiyi küçük düşürmemeliydim haketmeyenin karşısında,bir çırpıda topladım kendimi ve yalanın karşısına dikildim.Beni karşısında gören yalandan sevgi birden irkildi ve tam başlıyacaktı ki yalandan yalan olan sözlerine sus işareti yapıp başladım son sözlerimi söylemeye sana mutluluklar dilerim deyip gence doğru döndüm ellerin kirliyse sana da mutluluklar dilerim lakin eğer ellerin temiz ise kirletmeden onlara sahip cık deyip arkama bakmadan ayrıldım.