125 Susmak bir erdem değil, yenilgi de değil.
Susmak, anlaşılmaktan vazgeçmekle ilgili bir şey.
-DeLi Şair
123 Ve o gitti.
Öylece, hiç arkasına bakmadan gitti.
O giderken gitmek istedim, orayı terketmek istedim ama dizlerim götürmedi beni.
Bir bankın köşesinde yer bulabildim bir süre sonra.
Oturdum. Evet, oturdum öylece.
Bütün bir hayatım, 25 yıllık bir yaşantım geçti gözlerimin önünden.
Nefes alışlarım değişmişti. Sanki biri, bir bıçakla göğsümü kazımaya çalışıyor gibiydi.
Tahminimce bir 45 dakika sonra kalkabildim o soğuk banktan.
Artık gökyüzü mavi değildi, biraz ürkmüştüm. Siliniyordu bütün renkler gözlerim ve hafızamdan.
Bir türlü kabullenemiyordum. Artık hiç olmayacaktı, bir daha sakallarımla oynamayacaktı...
***
Ertesi gün ilk defa uyanmak istemedim. İlk defa göğsümde derin ve uçsuz bucaksız bir ağırlık vardı.
O an anlamıştım ki artık gelmeyecekti ve en kötüsü de buna alışmak zorunda olduğum gerçeğiydi.
Sonra birer birer anlamlarını kaybetmeye başladı etrafımdaki her nesne ve bildiğim tüm hisler.
Kapatamadığım bir yara vardı bedenimde. Giderek hafızam zayıflıyor, büyüyen bu yangın vücudumun her yanını sarıyordu.
Akıllıca alamadığım kararlar sonucunda, vücudumun yanan kısımları ve yangının henüz ulaşmadığı yerler arasında acı testleri uygulamaya başlamıştım. Gözle görülenler bir yanda, görülmeyenler diğer yandaydı.
İlk olarak kollarım ve kalbim arasında bir yerden başladım. Cevabını bildiğim gibi, kalbimin acısı daha ağır basmıştı. Hiç bir şey hissetmiyordum, kalpteki acı dışında.
Beynimdeki bütün sinirler kalpten gelen ağrıyla uyarılıyordu ve testi, kalpteki yangın kazanmıştı...
***
Yaklaşık olarak ertesi gün;
Bütün vücudum ve kalbim arasındaki testi başlattım. Cehennem gibi yanan bir alev topu vardı göğüs kafesimin içinde.
Bir yanım yanıyordu ve ben, bütününü yaktım.
İnanılması çok zordu ama yine kalbimdeki ağrıyı geçememişti vücudumdaki yangın.
Aklımı tamamen kaybetmeden önce yazdığım bu satırlar, kendimle aramdaki sorundan kaynaklıydı.
Aslında artık sorun neydi bilmiyordum...
***
Bir kaç gün sonra, geriye kalan son testi uygulama aşamasına gelmiştim.
Bu, bütün vücudum ve ruhumuda kapsayacak bir testti.
Dünyaya gece çöküyordu, kalbime o kadın. Giderek daha çok zor oluyordu bu acı ile yaşamak.
Ve sonra;
İzleri geçmeyecek bir adım ve geri dönülmeyecek bir denemem kalmıştı. Sonucunun ne olduğunu biliyor gibiydim ama yine de yaptım.
Özür dilerim, bu hikayenin sonu İNTİHAR...
118 Bana yaşattığını kimse sana yaşatmasın. Sen kaldıramazsın.
118 Sessizlik gibi birşey oldu ama kimse susmadı.
118 Gecenin içi de beter, kafamın içi de.
-DeLi Şair
117 Onu, onu beklediğimden habersiz bekledim. En son;
Bekle geleceğim, senin olacağım demişti giderken. Söz vermişti bana.
Yüzü yüzüme doğruyken gözü uzaklara bakıyordu.
Gelmeyeceğine alıştırdım kendimi o gitmeden. Son günlerde uyumuyor, yüzünü izliyordum artık. Saçlarındaki şampuanın kokusunu çekiyordum içime, bu çok zordu.
Olur da gelmezse;
Yüzünü unutursam kendimden utanırım diye, kazıdım yüzünün her kıvrımını beynime.
Söz verdiği gibi gelmedi ve ben onu o soğukta, parmaklarım morarana kadar beklemiştim.
Topladım herşeyimi.
Ona değil kendimden kaçtım...
01.02.2017
117 Öylece oturup etrafı izlemek dışında içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor ama sürekli de bir şeyleri kaçırıyormuşum gibi hissetmekten yoruldum.
-DeLi Şair
114 Gerçekleri uyuttunuz mu?
-DeLi Şair
113 Ne hissediyorsak onu yazsın nüfus cüzdanları...
'Geceniz iyi olsun.'
111 Geçen kafede arkamdaki masada doğum günü kutlaması vardı,
Fotoğraf çekiliyordu,
Biri gülümseyin dedi,
Arka masada sessizce gülümsedim.
-DeLi Şair