11 Bingöl'e ilk geldiğimde otobüse binmiştim duraklarda farklı bir inme şekli söyleniyordu tam anlayamamıştım bir durakta adam vak vak dedi indi bende şakasına ilerdeki durak için vak vak dedim sessizce şofor yumurtlayacksan köşeye çekil demişti 😁 ses bana bile gelmemişti şoför ne ara duyduysa. sonra öğrendim ki durak var diyorlarmış o adamda peltekti yada dili dönmemişti herhalde 😁 öyle bir anı yazayım dedim
6 Canım, yeniden aklımı kaçıracağıma eminim bu berbat dönemlerden birine daha tahammül edemeyeceğimizi hissediyorum bu kez iyileşmeyeceğim sesler duymaya başladım dikkatimi toplayamıyorum bu yüzden en iyi şey neyse onu yapacağım. sen bana dünyadaki en büyük mutluluğu verdin elinden geleni yaptın bu korkunç hastalık gelene kadar iki insanın bizim kadar mutlu olabileceğini sanmazdım. artık bununla savaşamıyorum senin hayatını berbat ettiğimin farkındayım ben olmasam çalışabilirsin. çalışacaksın da buna eminim. görüyorsun, şunu bile doğru dürüst yazamıyorum. okuyamıyorum söylemek istediğim şu , hayatımdaki bütün mutluluğu sana borçluyum bana çok sabır gösterdin inanılmaz derecede iyi davrandın bunu söylemek istiyorum zaten herkes biliyor bunu kurtulmam mümkün olsaydı beni kurtaran sen olurdun her şeyimi yitirdim yalnızca senin iyi biri olduğuna inancım kaldı geriye senin hayatını daha fazla rezil edemem bizden daha fazla mutlu olabilecek iki insan yoktur.
5 Senden sonra 6 şehir gezdim. 3 kilo aldım. Saçlarımı 2 kez boyadım. Dünya bilmem kaç 365 günde bilmem kaç dönümünü tamamladı.Darbe oldu. İhtilal oldu.Barış gelmedi.Savaş bitmedi. Seni özledim.İltica edecek tek yer bulamadım.Gittiğim her yerde senden bir nefes bıraktım.Belki yürürsün aynı sokakta.Ayak izime denk düşer ayak izin. Belki saçına değer nefes.Belki sen de bir gün özlersin diye, seni uzakta bıraktım.Seni uğurladım.Sana kavuştum. Seni terk ettim.Bilmem kaç kilometre yol gittim.Evren kaydı. Sen göğüs kafesimden milim kaymadın.