Yazdığınız mesajlara yorum veya beğeni geldiğinde bildirim almak istiyorsanız ya da diğer kullanıcılarla özel mesajlaşabilmek için lütfen Kayıt olun.

Yeni Instagram hesabımız @bingolitirafcom

4 çocuk ne kadar sevebilirse o kadar seviyordum. Aslında filmlerden öğrendiğim bir replikti sadece ve tecrübesizdim, bilmiyordum "Seni seviyorum" demenin ne olduğunu, zaten bilsem o kadar kolay söyleyemezdim.
Kız beni öğretmene şikâyet etti. Okula ananesini çağırdı. Bu çocuk beni seviyormuş, falanmış filanmış. Sanki suç işlemişim gibi ama rahatım. Sonuçta Kadir İnanır'ın, Tarık Akan'ın, Cüneyt Arkın'ın filmlerde söylediği "Seni seviyorum" lafı nasıl bir suç teşkil edebilirdi ki?
Öğretmen tahtanın önüne çıkardı beni, "Sen onu sevemezsin, o senin arkadaşın" dedi. İnsan arkadaşını sevemez miydi? Öğretmen işte, o da ne dediğini bilmiyordu bence. Kızın ananesi benden nefret eder gibi bakıyordu zaten. O gün kendime dedim ki: "Bir daha söylemem ben bu lafı." Belki yazarım ama söylemem abi.
Beşinci sınıfa kadar sevdim onu ama hiç söylemedim, insan arkadaşını sevmezdi. Öyle öğrettiler, ben öğrenmedim. Okul, insan hayatından çalan bir saçmalıktı bana göre. Sevginin öğretilmediği bir yer ne kadar samimi olabilir ki? Ben sevdim, kitaplardaki "Seni seviyorum" laflarının üstünü çizdim. Ben bugün seni sevsem yine susarım. Öyle şeyler filmlerde olur. Orada karşılaşırsak bir gün severim elbet seni. Söylerim film oluruz, öperim yurduna dönmüş bir şairin vatan toprağını öptüğü gibi seni...
Anlarsın o zaman öpmek neymiş, sevmek sadece filmlerden mi ibaretmiş? Seni buradan bir severim, ilkokulda tek ayak üzerinde tahtanın önünde durduğum anlar ölür. Sen yaşarsın, ben severim. Filmler mutlu sonla bitmez derler ama biz film değiliz. Sen yürü kalbime doğru, ben sana bir koşarım, Usain Bolt bile yetişemez.

İyi geceler ...