0 Yaşamla, ölüm arasındaki ince çizginin üzerinde yürüyorum. Ne yaşayabiliyorum ne de ölebiliyorum. Düşüyorum dediğim anda elimden tutan bir tutam çıkıyor ortaya oysaki yaşamın içinde ölü bir benliğin hiçbir şeye, hiç kimseye faydası yok. Varlığım çarmıha gerilmiş halde İsa’ya sövüyorum. Göğe çekilmeyi beklerken anlamsızlık içinde bulunduğum durumun ne bana ne de başkasına bir faydası var. Bir hiç sadece! İntihara meyilli bir zibidi. İntiharı bir asit niteliğinde benimseyip tekrar sarıldığım şeyin ne olduğunu bilmeyen bir isimsiz. Yaşamak ağır geliyor; sarıldığım yalnızlığım da ağırlık veriyor artık. Yaşamın bir anlamı var mı? Hâlâ bu noktada savrulup duruyorum. Kendime yararım yok oysaki çevremde olup biten her şeye elimi uzatan benden bağımsız bir parçam var! Anlamsızlık içindeyim, çaresizlik içindeyim, elini uzatan kimse yok. Düşüyorum, düştükçe boğuluyorum yine de boğulmaktan korkuyorum. Yok olmak, savrulmak, çekip gitmek istiyorum. Bir gün kendimi bırakacağım sonsuz boşluğa.
anonim_bayan
0
Bırakma kendini ölmesi gereken nice insan var ölmek isteyenlerin suçu yok. Kimse seni umursamıyor değil sen öyle sanıyorsundur. Bir anlam arayacaktın hani yaşamın için, onu aramaktan vazgeçme.