5 Hani küçükken dondurma veya şeker isterdik sonrada ona ulaşınca ki mutluluk var ya işte bana onu hissettiriyor. Sonra da sanki o şekerin elinden alınmış gibi hissettiriyor. Sonra tvde çizgi filim izlerken sonu da ne olacak diye ki merakım gibi hissettiriyor. Acı bir şey yediğimde ki keşke yemeseydim dediğim gibi sonrada iyi ki yemişim demem gibi... Oruçluyken ezan okununca hemen içtiğim su gibi... Yere düştükten sonra hiç bir şey olmamasına rağmen ağlamam gibi... Gece yatmadan önce annemi ve babamı koru Allah'ım dediğim gibi... Bulutlara bakarken onlardan şekil yapmak ve bulutlar dağılınca yaşadığım hayal kırıklığı gibi... Sen her şey gibi ama benzersiz bir şey gibisin...
5 Arkadaşlarıma karşı doğru konuşuyorum. Onlara kötülük gelsin istemiyorum ama haksız ben oluyorum. Yalnızlık baş tacı bu saatten sonra. Belki en iyisi bu bee...
5 Bilakis onca sınırın, onca yalçın duvarın Oldukça itici kapısı aniden açılır Ancak sabık kayanın muradıdır yarın Her nefer kolay ve densiz alınır Buluttan, sisten, sağanaktan yalın Alır bizi, kendisiyle, zan onunla aşılır Hoş tanırsınız, alçak uçar tüm kuşaklarda Bir kanatlanma ve çağlar arkamızda
Ne kadar susulacaksa o kadar sustum! Kendimle konuşuyorum şimdi yalnız... Yalnız yüreğimle dokunuyorum sesime, kimse duymuyor... Sustum! Bin ah sürüp dudaklarıma, ne kadar susulacaksa o kadar sustum! Sustu benimle deniz... Sustu deli dalgalar... Sustu martılar... Umutlarımı sarıp rüzgarlara, uzaklara savuruyorum her gece.... Yıldız yapıp serpiyorum gökyüzüne, kimse görmüyor... Sustum! Tam acılarımı haykıracaktım ki, sustum... Ne kadar susulacaksa o kadar sustum! Bir çığlık kanıyor demedim en derininde yüreğimin... İçimdeki volkanları boğarak sustum! Açmadım kimselere yüreğimi ... Hançeri sadece kendime sapladım, sapladım ve sustum! Hüznü yüzümde, acıları gözlerimde topladım sustum! Sustum! Sustu dudağımdaki şarkı, gözlerimdeki şiir... Yaraları yalayan rüzgar, sokaklarında kahrolduğum şehir... Gözlerim konuşuyor yalnız... Saçı ağarmış hayaller nemli kirpiklerle bulutlandığında... Gözlerim gökte şimşek olup çakıyorum, kimse görmüyor! Sustum! Tuz basıp yaralarıma, ne kadar susulacaksa o kadar sustum! İçinde volkanlar taşıyan bir derviş gibi... Yaslanıp yalnızlığın duvarına, gül döküp kalabalıklara her gece ... Kimsesiz geziyorum gönül ülkemi, kimse bilmiyor... Sustum! Tam sevdiğimi haykıracaktım ki, sustum... Sustu benimle gök, sustu dağ, sustu toprak Acılar konuşuyor şimdi yalnız... Yaralı gönlümün sızıları konuşuyor... Tutup öldürüyorum içimdeki sevdaları bir bir ... _endaksi_