0 Her gelenin yüreğimizde sevgiye olan inancı bir kat daha kırdığı şu dünyada birini sevmek istiyoruz ve en kıymetlimiz olan umutlarımızı, hayallerimizi onun üzerine inşa ediyoruz kırılıncada suçlu arıyoruz evet o biziz çünkü onu biz seçtik. Ve o bizi kırdı diye ne tüm dünyaya küsebiliriz bir ön yargı ile ne de gelecek olan zamanı kendimize zehir edebiliriz. Sevgi "emektir" bir anda pişmez onun hamuru gün gelir omuzunda ağlarsın, gün gelir gözlerine baka baka gülersin, gün gelir her ikisi için de bir özlemle kollarını açıp sarılırsın. Ama hep yüreğindedir, aklınladır her ikisi arasında olan bir savaşta değil! Ağlasada, küssede, kırılsada, kızsada hep yanındadır.. Kötü şeylerde olmalı şu hayatta aşk denen kelime gibi kusursuz bir ütopya depil yaşam.. Kötü olmasa iyinin, gece olmasa gündüzün, yalnış olmasa doğrunun kıymetini nasıl bilebilirdik zamandır meyvayı olgunlaştıran ve çürüten.. Kırılmalıyız ki keskinleşelim yaralarımız olsun ki dikişlerde onları dikmek için yeni delikler açsın."Aslında bütün insanları sevebilirdim sevmeye ilk senden başlamasaydım"
0 Herkes bir sevgi arayışı içinde sahi bizi en iyi biz tanırız, kendizmizi en iyi biz anlar biz dinleriz peki niye bir başkasının bizi bizden daha çok sevip mutlu edebileceğine inanıyoruz ? Pek çoğu bunu kendine sormadığı için mutsuz belkide "mutlu edilmeyi öğrenmişiz mutlu olmayı değil" hep hazır bir sevgi var ancak bir türlü kendimizle tanışıp yüzşememişiz bundan dolayı kendimizi mutlu edemeyeceğimize o kadar inanmışız ki o mutsuzlukla bir başkasını mutlu edebileceğimizi düşünüyoruz.Sevgi sadece gönül işi değil aynı zamanda Akıl işi tv ekranlarında veya kitap sayfalarındaki ütopyalarda öğrendiğiniz şey değil sevgi.Akıl ile Gönül arasında koca bir savaş çıkarmadan önce kendinize gerçekten ne isteğini sorun çünkü bu savaşın galibi o sevgi olmaz. - zamandı seni bana getiren ve yine zamandı seni benden alıp götüren-
0 Bugün saat 9:50 de okuldan çıktı. 10:25 de pir ali yurdunda indi. Rebook marka yeşil ayakkabı, mor bir çorap, siyah pantolon, sarı bir kazak, yeşil bir mont) (şapkası kahverengi-gri tüylü) beyaz vestel marka bi telefonu olan dalgalı saçlı ve saçı arkadan birleştirilmiş küçük beyaz bir toka ile bu seninle 3. karşılaşmam. Hep sana dalgın dalgın bakıyorum. Sanki yıllardır tanıyormuş gibi ilk defa böyle bi his sade tavırlı ve arkadaşı kulaklığı uzatırken bile samimiyetle gülümseyerek kulağına 3-4 sn takan güzel ne yapsaydım ardından inip hanımefendi adınızı bağışlar mısınız diye mi sorsaydı onca kalabalıkta? Mutlaka önyargın olurdu bi çay içip sohbet etmek isterdim. Affet..
7 Kitaplar sessiz öğretmenlerdir lakin kağıtlarda sessiz öğrencilerdir ..sen kağıtlara anlattığım kadarını da anlasan çok şey değişir..yüreğimin dili yok duyguların lisanı yok brn bunun çaresizliğiyle susuyorum 29 harf yetmiyor bu ritmin sonu yok gibi ama yarın için yaşıyor umutlarım hayallerim brlitsiz bir hikayenin sonuna doğru..(bugün hayatının geri kalanının ilk günü
6 Sevdiğim bir insanı her an kaybedebilirim ölüm kaçınılmaz ona doya doya sarılamazsam seviyorum diyemezsem o gitmeden kalbi niye taşıyorum bu aklı niye taşıyorum o ölünce keşke demek için mi ? yarını bende bilmiyorum kelebek ve inan hep bir şey eksik kalacak bari o sen olma o yüzden bırak gururu kon avuçlarıma..
6 Sevginin bi kuralı olur mu içinden olmaz diyorsun ama çoğunuzun dilinde o kurallar var biraz düşün ne kadar yapmacık belli kalıplara sığdırılmaya çalışılmış özellikle hayranı olduğunuz filmlerdeki gibi olmalı hersey tek orda görmüşsünüz orda inanmışsınız sevgiye ve herkes doğru insanı arıyor hiç kimse doğru insan nasıl olunur bilmiyor ? Sizi siz yapacak bi sevgi bulun hiçkimsenin sesini duymadığı tınılarda sevin..Nasıl sevmeli demeyin nasılı yok işte ..
