2 Şimdi size bir rüyadan bahsedeceğim. Fakat bu alışık olduğumuz türden bir rüya değil. Çünkü bazı rüyalar malumat sahibi olduğunuz kişi ve olayların resmedilmesidir.
Sonuna kadar okuyunuz🙏
15 temmuz şehitlerinden Tolga Ecebalın'ı uzak bir aile dostları rüyasında, bir bayrak direğinin yanında,bayrağı göndere çekmiş ipi hala elinde beklerken görür. "O kadar canlı gördüm ki," diyor "sordum; sen ölmedin mi? Tolga, " Ben şehitler tepesinde, bayrak nöbetindeyim; ölmedim," diye cevap veriyor ve ekliyor; "Canım tatlı istedi, keşke tatlı olsa da yesek." Bunun üzerine kendisine bir tabak tatlı getiriliyor. Tatlıdan sadece bir dilim alan Tolga'ya yemesi için ısrar edilince, sadece bir dilim yiyebildiğini söylüyor.

Rüyayı gören kimse rüyasını şehidin ailesine anlatınca ailenin çok müteessir olduğuna şahit oluyor. Çok üzülüp çok ağlıyorlar. Sebebini sorduğunda Tolga'nın annesi şu cevabı veriyor: " Tolga şehit olmadan evvel 1 ay belki biraz daha uzun bir zaman diş ağrısından muzdaripti ve tatlı yemek istediği zaman sadece bir dilim yerdi. İkinci bir dilimi yediği zaman çok rahatsız olurdu."

Bu bilgiyi, rüyayı gören kimsenin bilmesi imkansızdır. Ama rüyada gördüğü gerçek bir şehit olduğu için belki de onun şehadetinin bir ibret vesikası olarak ona böyle görünüyor

0 Mülk suresinde:
O, ölümü ve hayatı, amel/davranış bakımından hanginizin daha güzel olacağını imtihan etmek için yarattı. ayetiyle bunu zikrediyor. Dolayısıyla zaman Kuran’da önemli, hadislerde önemli, çünkü o zamanın içerisinde insan yaşıyor. Zamanın içerisinde insanın yaşadığı dilime ömür diyoruz, hayat diyoruz. Ve hayat Kur’an’a göre tek sıkımlık bir barut. İnsan bir defa doğuyor, bir defa yaşıyor ve bir defa ölüyor. Zaman Kurana göre insanın elindeki en kıymetli nimet. Çünkü can nimeti, din nimeti, akıl nimeti, irade nimeti bunların hepsi ancak yaşam nimetiyle anlamlı v e mümkün. Yaşam nimetini insan kaybettiğinde bütün nimetlerin hepsini kaybetmiş oluyor. Yaşamı en büyük nimet yapan birkaç unsur var. Şöyle ki;

Yaşamla biz yokluktan sonra varlıkla tanıştık. İnsan suresinin ilk ayetlerinde ALLAH cc şöyle zikrediyor:

“ Hakikaten insan(ı yaratmamızdan önce) üzerine öyle uzun bir zaman gelip geçti ki, (o vakitlerde insan), henüz anılan bir şey değildi.

0 şiir azıcık aklî, daha çok kalbî bir eylemdir. şairin kastı konuşulduğunda birazcık aklı, daha çok ruhu konuşuluyor demektir. “el-ma’nâ fî batni’ş-şâir.” der araplar. yani kasd-ı mahsusa şairin bâtınında, derûnunda, hasılı; ruhundadır. ruh ise sırdır, akıl onu anlayamaz, kısırdır. onun için; şiiri ruh anlar, akıl ise belki ve ancak yorumlar. şiir, aklî düşüncenin kalbî idrake evirilmesidir. şiir, aklın devrilmesi, kalbin anlamı devralmasıdır. aslında muamma olan; sözdeki şiir değil, ruhtaki şuurdur. kapalı olan, lafız değil ruhtur.

2 İbn-i Sina der ki;
İnsanın duyduğu acıdan duman çıksa dünya ebediyen karanlığa gömülürdü.

0 Sevsek yeter, şükretsek kâfi, insan olsak tamamdır.!

0 بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
“RABBİNİZE yalvararak ve gizlice dua edin, çünkü O, haddi aşanları sevmez. Düzene sokulduktan sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. ALLAH'ın (azabından) korkarak ve (rahmetini) umarak dua edin. Şüphesiz, ALLAH'ın rahmeti iyilik edenlere çok yakındır. (A'râf Sûresi, 55-56)

1 Senin ateşinde kimler yanar bilmem ama benm denizimde senin gemin battı.

2 Kimse kimseyi kaybetmiyor. Giden başkasını, kalan kendini buluyor başka açıklaması yok.

0 Yarım bıraktığınız insnaların ahı sizi eksilticek

1 Çiçek gibi insanların kalbini kırdınız , bahçeleriniz bahar görmesin...