Gerçekten beni bırakıp gitmek mi istiyorsun ?
Yazdığınız mesajlara yorum veya beğeni geldiğinde bildirim almak istiyorsanız ya da diğer kullanıcılarla özel mesajlaşabilmek için lütfen Kayıt olun.
Yeni Instagram hesabımız @bingolitirafcom
9 Durup, bana yapmasına izin verdiğim her şey için kendimden defalarca özür diledim. Birinin ötekini ne oranda affettiği ne önemsiz dedim kendime, insan kendini affedemiyor. Nerede ne yaptığımın bir önemi kalmadığında kaybolmak fiilinin kapsamı sonsuz oldu. Yeniden doğmak üzerine söylenen sözler kalbin kimyasını bilmez..Ve bazı hediyeler en az kalp kadar ucuz, onun kadar kırılgan ve o kadar da kıymetli..
Kaça gitti dersin, dilimizden düşürmediğimiz onca aşk..
ö.s.ö (the meaning of life28...♡)
13 Bir kadının elini ne kadar sıkı tutarsanız tutun , onu ne kadar güldürürseniz güldürün , önemi yok . Kalbine dokunmayı bilmiyorsanız , ruhuna sahip olmanız mümkün değildir .
ö.s.ö28 .
11 Özlemenin altın kuralı, ayrıldığınız andan itibaren artarak kendini göstermesidir. Yeniden görüşmek durumu varsa, güzel hissiyat ve heyecan duruma ayak uydurur. Kötü kısma geçelim. Özlemeye başlamak ve bir daha görmeyecek olmanın kesinliği durumu ikiye katlar. Ağrı kalbin üst kısmından başlar ve genişleyerek artar. "Artık o yok" gerçeği sert bir yumruk gibi karına iner. Onu hatırlatan anılar, fotoğraflar, sesler şarkılar durumu daha da zorlaştırır.Kabulleniş başlar. Bu kabullenişin güzel yanı, zirve yapan o özlemek duygusunun ibresi yavaş yavaş düşer.Daha az akla gelmeye başlar, ona özel eşyalara karşı daha vurdumduymaz olursunuz. Sizinle olmadığı her an nerede neler yapabileceği ihtimalindeki kötü her düşünce sizi ondan biraz daha uzaklaştırır. Bu periyotta içip aramak eylemi artık yapılmamaya, eski mesajlarını okumak davranışı tekrar etmemeye başlar. Bu süreç sizi güçlendirir. Güzel olan sonra gelir. Bir zamanlar hayallerinizin tek kahramanından sizi o halde ve biçimde bıraktığı için nefret etmeye başlarsınız. Özlemek azalır, azalır, azalır..Asla unutmayacağınız tek şey sizden aldıkları olacaktır.Onları geri alamazsınız,çöpe de atamazsınız. Kalbinizdeki kesik onun size armağanıdır.Ne zaman bir şarkı çalsa kutuyu yeniden açarsınız..Sonra yavaşça,bir başkasının geride bıraktığı olmaktan çıkarsınız..
Merhaba..
ö.s.ö (the meaning of life28...♡)
10 Çok içtim. Dur bir şey söyleme. Kapatma lütfen. Kaç gün oldu oldu bilmiyorum, kaç saat oldu bilmiyorum. Uyuyamıyorum anlıyor musun? Annem öldü sanki, canım acıyor.Aradım, açmıyorsun. Telefonun her çalışında "aç artık" ağrısı beliriyor karnımda. Bir ümit diyorum, biraz da olsa seviyorsa açar diyorum. Açmıyorsun. Biraz da olsa sevmiyor musun? El ele tutuştuk biz, yürüdük, gezdik. Seviştik..Onu da ****** et sarıldık ulan sarıldık, kaburgam göğsüne geçti, bütün sıcaklığını hissettim, gecelerce o sıcaklıkla uyudum ben. Aç lütfen; Ellerim titriyor, kalbim sıkışıyor. Küfretmek istiyorum edemiyorum, ben de şans yok ya açışın küfüre denk gelir biterim..Zaten bitmiştim değil mi, bak kaçıncı aramam bu, kaçıncı çaldırışım kaçıncı açmayışın, aynı gece içinde bir milyonuncu ölüşüm. Yoksa hayatında biri mi var, doğruyu söyle, öptün mü birini, seviştin mi, ****** et sevişmeyi sarıldın mı? Evet deme, lütfen evet deme ben bu evetle nefes alamam. sus,bir şey söyleme. Aç artık, ne olur. Bende ne'n varsa her akşam dokunuyorum onlara, ayakkabıların, tokan, parfümün. Tokan demiştim, bir kaç saç telin kalmış üzerinde kokladım. Ne kadar eksilmişsin. Aç yoksa, bir daha aramam. Bir daha ararsam, ararım. Yine ararım. Alo..
Açtın sandım, üşüdüm. Bir ses ver içim yansın. Bir ses ver sana donuyorum.Bir ses ver bir şey söyle.Mesajlarıma neden cevap vermiyorsun, tırnakların mı uzun? Ondan yazamıyorsun değil mi. Tamam aç o zaman, çok özledim seni " bi'şey söylicem sadece. Bi'şey söyleyip kapatıcam. Bin şey söylemek istiyorum. Bir kaç defa üst üste seni seviyorum diyeceğim, bir kaç milyon kez susacaksın biliyorum. Alo..
pardon, açtın sandım..
Aşk'mamışsın..
ö.s.ö (The meaning of life28...♡)
8 Yanağımı son kez öptüğün o andan sonraki bir kaç saniye..
Benim adım neydi?
kimliğimde yazan mı,
gözlerimden akan mı?
ö.s.ö (the meaning of life28...♡)
10 Biraz oturup konuşmamız gerek. Bilmen gereken şeyler var, sevmen gereken şeyler, unutmaman gereken ve dudağına değdiğinde yutkunmayı gerektirecek şeyler var. Bazı şeyleri açıklamak mümkün olmuyor, olamıyor.Aklımın ucundan yitip gidişin parmaklarımın arasını sızlatıyor artık. Sana dair ne varsa içime attığım çoktan kaybolup gitti. Bulamıyorum artık onları, aramıyorum da. Adın geçse de, sen geçmiyorsun yaşadıklarımdan. Yani korkarım, ben artık seni sevemiyorum, ben artık seni özleyemiyorum. Ben artık seni benim'seyemiyorum. Bir suçlu arama, aramızda kalbe dair, Aşk'a dair ne varsa, ya tamamen benimle ilgiliydi, ya da seninle hiç ilgisi yoktu. "Beni ilgilendirmez" deyip geçebilirsin kısaca, seni hiç ilgilendiremedim bağışla..Sevmekti söz konusu olan, biraz oturup konuşmamızdı ihtiyacımız olan..
sen kalkıp gittin, ben de çok durmadım..
Hesabı ödedim ve kalktım aşkından..
ö.s.ö (The meaning of life28...♡)
12 Etrafına bir bak, gördüğün o lanet insan kalabalığına, berbat yaşam koşullarına pislik içinde kalmış seviyorum ağızlarına iyi bak.İyi bak çünkü ben seni bütün bu keşmekeşte, şehir gürültüsünde geciken otobüslere, erken gelen nefretlere inat sevdim. Ben seni bu can sıkıcı koşulların hepsini bir kenara itip, biz'i tamamlamak maksadıyla değil, bütün olabilmek arzusu ile sevdim.Kalkan toz içinde soluduğum o havayı senin için alıp vermek, direndiğim her şeye biraz da senin için ter dökmek, kolaylaştırmak yaşamı senin için ve zorlaştırmak mutsuzluk için. Lütfen, etrafına iyi bak.. sevebileceğim yüzlerce kişi arasında ben sevmek için seni seçtim. Sevgilim, sen..Seni sevebilecek onlarca kişi arasında, gerçekten ölür gibi, ölüm gibi seveni kaybettin. Kasım yağmurlarını sana armağan ediyorum,anlarsın..
Ağlarsın..
ö.s.ö (The meaning of life28...
9 Öyle güzelsin ki, görmüyor gözün kendinden başkasını.
Öyle zor ki seni sevmek, duruşundan, o gün tırnağına sürdüğün ojeden, kısık sesle verdiğin selamdan tuhaf anlamlar çıkartmak. Çıkartamamak ya da öylece kalakalmak..
Ve elimi tuttuğun gün
Mahalleye yeni bir çocuk parkı geldi, senin adını verdiler.
Çocuk başına dört salıncak.
Benim o gün üzerimde kareli bir gömlek vardı, sen yıldız sürmüştün saçlarına,
Ben o gün gökyüzü sensin diye düşündüm..
Daha önce gördüğüm hiç bir şeye benzemiyordun.
bir süre, sen elini sallıyorsun da oluyor rüzgarlar.
ağladığında yağmur..
Ben sana baktım, sen gökyüzüne , utandım.
Öyle zor ki seni sevmek elimi kaldırsam kuşlar konacak parmaklarıma.
Öyle zor ki seni sevmek;
Korkuyorum artık kitap okumaktan.
Güzel şeyler dinlemekten.
Olmadık zamanlarda mahallede yapılan yol çalışmalarından.
Öyle zor ki seni sevmek,
1 nisan da doğan çocuklara seni adını versinler.
Diyarbakır'da bir okula..
Mayıs ayında alınan kuşlara.
Beyaz japon balıklarına..
Öyle zor ki;
Seni sevmek..
Evden dışarıya adım atılmıyor..
ö.s.ö (The meaning of life28...♡)
9 Sana dokunmanın, seni koklamanın, sana sarılmanın nasıl bir şey olduğunu çok iyi biliyorum. Öyle bir sır ki bu, biri daha öğrenirse yaşayamam, anlıyor musun..
ö.s.ö (The meaning of life28...♡)
10 Benim yokluğum sana ne yapar, en fazla bir sigara yakarsın, bir nefes çekersin geçer.Senin yokluğun..Bir sigara yakarım, içimi yakarım, şehri yakarım, ülkeyi yakarım, bitti derim..
Sen dumanlar arasından bana merhaba dersin..
ö.s.ö (The meaning of life28...♡)