Gerçekten beni bırakıp gitmek mi istiyorsun ?
Yazdığınız mesajlara yorum veya beğeni geldiğinde bildirim almak istiyorsanız ya da diğer kullanıcılarla özel mesajlaşabilmek için lütfen Kayıt olun.
Yeni Instagram hesabımız @bingolitirafcom
9 Merhaba hanımefendi,işaret parmağınız ne güzel. Dip boyası gelmiş saçlarınız, çıkartıp kenara attığınız kalbiniz ve siz komple sezon boyunca ardı ardına yaptığı bütün maçları kazanmış barcelona kadar kadar güzelsiniz. Sizi izlemek için kombine bilet almak için 3 kişi bıçaklayabilirim. kırk numara ayaklarınız ve parmak arası sandaletiniz gördüğüm andan beri aklımdan çıkmıyorsunuz, tahmin edersinizki ayakkabısını çorapsız giyen benim gibi çirkin bir adam sizin gibi şarkının en güzel nakarat kısmı birine yakın olabilmek için göğüs kafesini bile satabilir. Atomu parçalayabilir, uluslararası bir kaç kriz doğuracak cümleyi 10 saniye içinde sarf edebilir. Neyseki ailem bu tip abuk subuk şeyler yazdığımı bilmiyor.Yoksa babamı bir dağ köyünde kaçıran annem başıma orakla müdehale edebilir. Hala bekar olmam da aynı nedenden, benim bu halimi kimse sevmiyor.
Sizi kendi angutluklarımla oyalamak, zamanınızı çalmak istemem ama insan kendinden bahsettiğinde karşısındaki ile aynı otobüs sırasında bekliyormuş hissi yaşıyor bu da bir tür samimiyettir neticede. Bakın benim üzerimde ya da çantamda üşümeniz durumunda sizi ısıtmak için kullanılmaya hazır bir kapşon ve intihar etmek istemeniz durumunda kalbinize sıkacağınız bir çift dudak sürekli bulunacaktır. Bizim mahallede bir bakkal vardı, pek samimiyetimiz yoktu ama ne zaman ekmek almak için gitsem beni gördüğünde uzun zamandır tanıdığı birini görmüş olmanın memnuniyetini yaşardı. O dolabın arkasına zeytin tartmaya gittiğinde ben bir tadelle çalardım. Ahmet amca hala hayatta ama bakkal dükkanı battı, kendimi suçlamalı mıyım bilmiyorum ama sizinle en az 25 yıl yaşamadan dünyaya neden geldiğimi anlamayacağım.
Eğer beni ciddiye almazsanız kendimi ön iki diş arasında kalmış çekirdek kabuğu gibi hissedeceğim. Ben ağlamayı babam istediği kanalı açmadığı için ağlayan kızkardeşimden öğrendim, işe yarayan bir ağlama biçimidir.
Lütfen sizi tehtit ettiğimi düşünmeyin.
Sadece şunu bilmenizi isterim..
Şu an içinde bulunduğunuz b*ktan ruh haliniz ve geçmişte yediğiniz ön çarpraz bağlarınızı zedeleyen tekmeler yüzünden "ben bu maça çıkamam"demeyin.
Geçmişinizde Sürekli steps yaptınız diye turnikeye girmekten korkmayın.
Tadı kaçıyor diye sakız çiğnemekten, çok kalabalık diye konserlere gitmekten vazgeçmeyin. Geçmişte yaşadığınız kötü şeyler için geleceğinize testere serisi film gibi bakmayın.
Unutmayın ki Yeşilçam filmlerinin yüzde doksanı mutlu son ile bitmiştir.
Unutmayın ki, iki elin sesi var, birlikte şarkılar söyleyebilir, çok zorlarsak bir Uçağın penceresinden tükürebiliriz. Yoldan geçen arabaları sayar, bir sahilde çekirdek çitleyebiliriz.
Hanım efendi beni ciddiye almadığınızı biliyorum, alın çünkü napalm bombası nasıl yapılır biliyorum. Alın çünkü Müslüm Gürses öldü.
Alın çünkü yarın öbür gün yaşlanıp bir tarafınızı kaldıramadığınızda size çorba pişirecek, Ssk hastanesinde elinizden tutacak birine ihtiyacınız var.
Doğam gereği olmadık zamanlarda tuhaf hareketler yapıyorum ama sizin yanınızda Tatar Ramazan gibi duramam, ben daha çok komedi dizilerindeki adamlara benziyorum. Türkçe dublajım yemin ederim.
Hanım efendi ben bazen araba kullanırken bariyerlere sürmek istiyorum. Arkadaşlarla içerken yan masadaki yakışıklı adama sırf ondan daha çirkin olduğum için sataşıp dayak yemek istiyorum.
Hanımefendi ben 41 numara ayakkabı giyiyorum ve deriniz çok müsait görünüyor sıcağına uzanmaya.
Hanım efendi biraz daha salata alır mısınız ?
Rakınızına buz?
yanına şalgam ?
Yaranıza melhem?
Biraz nefes?
ö.s.ö (The meaning of life28...♡)
7 En çok neye üzülüyorum biliyor musun? Karşımıza çıkan herkeste sen beni arayacaksın, ben seni.
Mesaj seslerinde ben senden olmasını ümit edeceğim, sen benim olmamı.Farklı yataklarda birbirimizi hatırlayıp aynı meselede uykusuz kalacağız.Bilmeden aynı şarkıda ağlayıp sonraki şarkıda birer sigara yakacağız. Birbirimize hiç benzemiyoruz sanıyorken uzun süre birbirine en çok benzeyen insanlar olarak yaşayacağız .
Bir tek yüzlerimiz benzemeyecek.
Seninki hep güzel kalacak, benimki hep aşık.
Sonra mı..
Sen unutmaya başlayacaksın, ben unutulmaya..
"hiç benzemiyormuşuz" aslında diyeceksin bir sabah işe gitmeden önce saçını toplarken,
Ben "pek benzemiyormuşuz" diyeceğim,
bir gece yarısı aklıma hayran olduğum dağınık saçlarını getirirken..
ö.s.ö (The meaning of life28...♡)
8 Şunu çok iyi biliyorum. Bir insan diğerini gerçekten çok seviyorsa, onu ruhunda, aklında ve yaşamında merkez haline getirmişse, onun için vazgeçemeyeceği hiç bir şey yoktur. Eğer biri bir gün size, sizi sevdiğini söylüyor, bir yandan da bunun kendini değiştirmesi için yeterli olmadığını söylüyorsa iki şey oluyordur. Ya sizi gerçekten sevmiyordur ya da hissettiğini söylediği sevgi yeterince güçlü değildir. Gerçek sevgiyi yaşadım, ve onun her şeyi değiştirebileceğine tanık oldum. Değişmeyen tek şey, sevdiğini söyleyenlerin kendilerini haklı göstermek konusundaki ustalıkları oldu.Tamam, siz haklı olun. Ben gerçekten seven olayım deyip kenara çekilirim.Yani o peki desin, siz "eyvallah".Çünkü sonunda her kalp, doğru kişiye atar.
ö.s.ö (The meaning of life28...♡)
6 Böyle şeyler nereden gelir aklıma, ben neden darbelere, iç savaşlara, bozuk demokrasiye, sürekli zaman gelen ulaşım ücretlerine, boşu boşuna gelip geçen yazı bir kenara iter, öpüştüğümüz anlara takılı kalırım. Ben neden ağzım burnum kırılmış, içim paramparça iken bir acil servise değilde sigara paketine uzanırım. ben niçin"Bu dünyanın bir yerlerinde benim için de bir şeyler var, onları bekliyorum" kendimi kandırdım bunca zamandır. Kafam karıştığı için mi peyniri pencere önüne çiçekleri buzdolabına koydum. Üzgün olduğum için mi herkesten nefret ettim. "O gün bu gündür şarabı şişeden içerim"gibisinden bir şeyler mi vardı da kalbimde Zeki Müren'i gönülden sevdim. Adının ve soyadının büyük harfle yazılmasına özen gösterdim. Ben ne zaman toplumsal meseleleri bir kenara itip seninle toplumsallaşmayı kendime karne hediyesi bildim. Yahu, ben dün neden o dilenciye on lira verdim, "kavuştursun" filan dedi diye mi.. Abi ben niye göğsüme bu bıçağı saplayanı bu denli anlatılamaz sevdim. Ben niye o mayıs sabahı yanımda uyurken seni öldürmedim. Ben o sabah seni neden öyle güzel öptüm..
ö.s.ö (The meaning of life28...♡)
10 Yıkıldım sayılmaz, sadece biraz üzüldüm. Bu üzüntünün bir boyutu yok, şekli yok, bir şarkı ile ortaya çıkacak herhangi bir içsel vurgunla da açıklanması mümkün değil.Bazı şeyler açıklanamıyor ne yazık ki, sadece yaşanıyor. Güneşli bir pazar sabahı yüzün ne kadar güzelse o kadar üzgünüm.Yaptığım için bana kızdığın şeylerin tam ortasından sesimi duyurmaya çalışıyorum sana, sana ki canım çok acıyor. Sana ki atmosferdeki bütün basıncı göğsümün altında saklıyorum. Bunu yüzüme bakarsan, bakarsan şayet, görürsün. Ezeli, ebedi olmayan bir hesaplaşmanın ortasında kaldım. Bir bakıma sensizlik sahipsizliktir çünkü, kendimi sana ait hissetmeye başladığım andan beri bu böyle. Sen gökyüzüydün, ben martıydım, topaldım. Hangi rotayı izlemesi gerektiğini unutmuş aptal bir uçaktım, sana düştüm, sana çakıldım. Sana infilakım..Beni affet, "sensiz yaşayamam" dememe rağmen nefes almayı sürdürüyorum hala. Bunu yapıyor olmamı yanlış anlama lütfen, yaşamanın bu türlüsünü hiç kimse istemez. Üstelik utanıyorum da kendimden, yüzün yüzüme değmedi aylardır. Yüzsüzüm, üzgünüm...Kelimesizim, beni hiç bir şey anlatmıyor...Seni anlatmaya hala...Hiç bir kelime yetmiyor...Çok güzelsin di'mi yine...
ö.s.ö (The meaning of life28...♡)
5 Rahatsız ettiğim için özür dilerim. Dün gece daha önceki ve ondan önceki gece olduğu gibi seni düşünürken,seni aramamın ne denli bir aptallık olduğu gerçeğine rağmen elim telefona uzandı.Cevabını bilmek istemediğim, cevabını bilirsem beni öldürecek, cevabını bilirsem beni boğacak, cevabını bilirsem nefesime bıçak atacak bir soru sormak için yazdım sana.Neyse.. Son konuşmamızda "dilerim mutlu olursun" demiştim sana..umarım değilsindir, değilim de. Özledim de, sensiz nefes alamadım, aramanı bekliyordum de..Sakın mutluyum deme, her şey yolunda deme..Başkası var deme, birine dokundum, sarıldım, kokladım deme..
ben aslında,
sana..
sensiz bu şehrin, sensiz bu hayatın..
sensiz bu benin ...... demek
istedim.
Şey...
Umarım mutlu olursun...
Görüşürüz...
ö.s.ö (The meaning of life28...♡)
7 Yok ,hakikaten bak ben böyle çok güzelim.
kafam rahat, sıkıntı yok.
Artık doğum gününü unutabilirim.
ot çekebilirim.
Günaydın mesajı da yok sabahları.
on numara. Kafam güzel diye değil cidden bak
hatta dün gece
bir
şarkıda
uyuttum seni..
"geberdim özlemekten avuç içlerini."
ö.s.ö (The meaning of life28...♡)
8 Bir şeyler satın al kendine, biraz Teoman dinle, ne olur ne olmaz gecenin ortasında biter diye fazladan bir paket sigara koy çantana. Evdekilerle fazla konuşma anlarlar, anlamazlar seni.. Numaramı muhakkak sil rehberinden, adım nerede yazılıysa orayı havaya uçur. Beni unut, beni sev beni öldür fakat bana sakın belli etme. Kalabalığa karış, arkadaşlarınla şundan bundan söz et. Tek bir fotoğraf bile bırakma geride beni sil, beni sev, beni herkesleştir ama sakın bana belli etme.
Ağla, ağla ki kanayanın parmağın değil, kalbin olduğunu anla..
anla ki beni sev, beni sev, beni sev..
ve lütfen bana belli et..
hemen açarım ararsan, belli etmeden..
ö.s.ö (The meaning of life28...♡)
8 Gitmen şart;
Güzel şeyler olur kalırsan.
Çocuk parkına gider salıncağa binerim.
Çocukluğuma dönerim, yanağım yüzüme katlanır.
Kilo alırım yine, adını yazarım anaokulu duvarlarına. Kirlilik olur.
Git nar çiçeğim git. Gitmezsen şans yüzüme güler.
Bir tarafım kalkar , kendimi önemli biri zannederim. Ne olduğumu unuturum, yalnızlığım beni dışlar. Karakteri bozuk bir adam olurum, arkamdan küfrederler. Bu mutlu derler..
Git, canımdan öte varlık git.
Evrenin başka bir köşesini süsle.
Bir sokağı güzelleştir. Yeni bir eve taşın, duvarları maviye boya. Yemek pişir mutfağında ,
üç çeşit makarna. Çiçek yetiştir balkonunda, bir de bebek yap. Alya koy adını.
Git lanet olası git,
Kendine bir cehennem yak, derin iki nefes çek.
aynı anda Ahmet Kaya dinle, az da deniz kıyısı şaraplı şarkılar. Git Yakamoz gözlüm, cehenneme git. "Keşke seni hiç tanımasaydım" akılda kalmalar git. "Senden nefret etmek istiyorum ama yapamıyorum "yakarışları git. Git, gitmezsen kendimi ağlarım. Git, gitmezsen S....everim geçmişimi. Git , gitmezsen özür dilerim.
Git yeni doğmuş bebek kokulum; üç tek saçın kalmış odamda, kendimi asarım kalırsan. Saatini öperim, 21:00 da. Kolyeni takarım, homofobik olurum.
Diş fırçan her sabah günaydınımda.
Git lan, git.
Bundan böyle'si "senden önce senden sonra".
Git; rahatsız ettim, özür dilerim.
Tanıştığımıza memnun oldum, ayrıldığımıza ölü.
Git sonsuzum, sadece git. Bu saatten sonra kalırsan geç olur. Eve dönemezsin, sevişiriz.
Senin için sıradan olur benim için nirvana.
Konuşuyorum işte saçma saçma.
aldırma,
seviyorum ya, ondan..
bakma sen bana..
Git..
hadi.
Kahrolsun bağzı şeyler.
ö.s.ö (The meaning of life28...♡)
8 Zaten bizim evde bir Kemal Sunal filmlerinden vazgeçilmezdi, bir de önce bayat ekmeği yenmesi hassasiyetinden. Askere gittik geldik,kızkardeşim doğum yaptı, ben seni hala seviyordum, bunu korumayı kendime vazife edindim. televizyonda bok gibi haberler vardı o zamanlarda. Ülkede hiçbir şey değişmiyordu, dün bugün ve yarın aynı kötü günleri paylaşıp durduk bizim gibi orta ayar vatandaşlarla. Özal vardı rüşvet çıktı, Demirel geldi daha bir babacan tavırla soyulduk. Zaten o adamı da bir şapkasıyla hatırladık . Eskiden böyle şeyler yazarken utanıyordum, sonra sorun etmemeye başladım. Bu esnada geçen zamanın eskitemediği tek şey sen sendin, tarihin en kötü zaman dilimindeydik ve ben seni hala seviyordum. Unutmayı düşündüğüm zamanlar oldu , kusura bakma, ne yaptığımı bilmediğim dönemlerim oldu elbet, hepimizde olmaz mı böyle, bazı imkansızlıkları başarabilme arzusuyla saçmaladığımız akıl kaybı zamanlar.
Hepimizde olur böyle.
Kemal sunalın öldüğü haberini aldığımda nasıl ağladıysam ağladım ben seni kaybettiğim zamanlar. Bazı zamanların öteki zamanlara nispeten çok daha zor geçtiğini sen de bilirsin, zamanın ağır geçtiği, ezip geçtiği, acıtıp geçtiği zamanlar.
Senin hikayende de vardır elbet böyle zamanlar.
Herkese olur böyle bazı zamanlar.
Zamanla geçer sözünün geçiciliği üzerine de bir şey söylemek istiyorum sana.
Kesin ve kati bir şey "geçicilik"üzerine.
kopan parmağını avucunun içine alıp hastaneye koşan marangozdan bahsedelim az da. Yerine dikildiğinde yaşadığı kalıcı his kaybından, beton arme dikiş izlerinden ve parmaktan ayrı geçen zamanın korkusundan,acısından, kırmızısından.
zamanın benden aldıkları üzerine konuşabilmeyi isterdim seninle,
senden konuşmak bu ya.
senden hep, senden biraz, senden daima.
Bir ara kendimden de bahsetmek isterim , içinde senin olmadığın zamanlar üzerine, seni yormadan, seni kırmadan, seni eskitmeden daha da zamanla.
biliyorsun zaman eskitir insanı ve tek gençliktir zamanla geçen, çocukluk biraz da.
ya da çoğunlukla
zaman üzerine tuza basılan yaralar ya da düşünüyorum da,
içinde senin olmadığın ne çok zaman var.
zamanım var ölmek için daha.
ve yok hiç yaşamak içinde senin olduğun zamanı..
avuç içimde bende benden koparılmış bir sen hali.
yaz olsa da mevsim
beni yağ,
beni anla,
beni
artık zamana
bırak..
ma..