14 Kusura Bakma Gündüzleri kalabalıkların içinde veya bir sorumluluğunu yerine yerine getirirken mesela, haftalarca hazırlandığın ödevi sunarken ne biliyim markette kivi seçerken, otobüs durağında beklerken herkes gibi olup ama geceleri hani arada bir bu iki kelimenin altında ezilmek bu savaşta yenilgiyi kabul etmek mi yoksa iyileşmek mi?
Cevabı ertesi gün , diye not düşerlerdi takvimlere ve ben yerimden kalkıp ertesi günün takvim yaprağını koparmadan cevaba bakardım...
15 Bu kaçıncı yenilgi diyorum ve bastırıyorum kendimi. Dilime ne geliyorsa hepsini yutuyorum. Saatlerce anlatsam içim soğumaz ama anlatmıyorum. Dilimin ucuna ne geliyorsa susuyorum. Kimsenin görmediği bir hal, sihirbazlık gibi. Buradayım ama "Görmüyorsunuz..."
13 Hava durumuna göre programlanmış gibi hissediyorum; hava güneşli, güzel olunca kuşlar kelebekler gibi uçup duruyorum, kapalı, yağmurluyken de pencere içinde duran küçük saksı gibi dışarıyı izliyorum. Dipnot: Benzetmelerim saçma olabilir siz aldırış etmeyin😊 ruh hali karışık birinden bazen böyle şeyler çıkabiliyor...
10 Uzun zaman oldu belki de böyle ikilemde kalmayalı.. Aylar önce canımı defalarca yakan, hani bir kez değil defelarca parçalayan. Belki de anlatamayacağım onca acıyı bana yaşatan insan. Tek başıma atlatmıştım ben her şeyi . Onu da yaşattıklarını da silip attım hayatımdan. Ama o defalarca pişmanım diyerek dönmek istedi. Kabul etmedim nasıl edebilirdim ki. Aylar sonra yine yazdı ama o kadar berbat bir haldeki içim acıdı. Vicdanım elvermedi ki .. teselli etmeye çalışıyorum. Bana yaptığı her şeyi bir kenera bırakıp yardımcı olmaya çalışıyorum Yaptıklarını unutmadım ama içim el vermedi . Şu merhamet denen şey. Keşke söküp alabilsem içimden. Siz olsaydınız ne yapardınız peki ?