17 *Ne idik...Ne olduk..
*Seher vakti teheccüde kalkmak için yatsı namazını erken kılıp hemen uyuyan dedelerimizin,sabah namazına kadar internet sayfalarında gezen sonra uykusu gelip sabah namazını kılmadan uyuyan torunları olduk.

*Evlerimiz islamlaşsin diye cihad meydanından cihat meydanına koşan ecdadın, evim geniş olsun diye bankadan bankaya koşup uygun kredi arayan torunları olduk.

*Katık bulamayıp ekmeğin içerisine ekmek katan geçmişlerimizin, hangisini yemeğe şaşırdığımız sofralara oturup sonra israf eden nesli olduk.

*Sabah namazını kaçırdığı için ağlayan dedelerimizin, dizi kaçırdığı için ağlayan torunları olduk.

*Sokaklarda bidonlar ile su tankerlerinde sıra bekleyen büyüklerimizin, sıcak su gelmesi için bidonlarca su akıtan çocukları olduk.

*İki yamalı şalvarından birisini günlük diğerinide cuma ve bayramda giyen dedelerimizin, bir bayram giydiğini diğer bayram giymeyen nesli olduk.

*Kur'an-ı Kerim-i okuyamamayı, namaz kılmamayı ayıplayan dedelerimizin, kirada oturmayı, halk otobüsünü kullanmayı ayıplayan torunları olmuşuz.

*Tek odalı evlerde on kişi yaşayıp namaz kaçırmayan şükür abidesi büyüklerimizin, geniş geniş ayrı odaları bulunan evlerde namaz kılmayan, nimetlere sükretmeyen torunları olduk...

11 "insan ayrımı şimdiye kadar hiç yapmadım zaten yapmak da haddime değil ama normalde de sigaradan küfürden argo sözlerden alkolden hoşlanmazken bayanların, daha liseye giden kızların hele ki tessettürlü bayanların böyle şeyler yapmaları benim bir bayan olarak bir müslüman olarak kendimi kötü hissetmeme sebeb oluyor.."

10 "Yalnız olduğunuzu ne zaman anlarsınız biliyor musunuz, fonda çalan o şarkı biter hıçkırıklarınız bir anlığına diner ve o an saatin sesi sizi rahatsız edercesine yükselir ya hah bak işte tam o an anlarsınız..."

10 "Insanları zıtlıkları degil aynı andalıkları birbirine çeker. Benim raflarımda duran kitabın senin raflarında da olduğunu bilmek,sığınaktır..."

13 Annem,canının istediği şey vücudunun ihtiyacı olan şeydir, dedi. Canın tatlı çekiyorsa bir parça ye mesela demek ki vucüdunun şekere ihtiyacı var. Öyle kendini sınırlama,dedi.
Bence accayip mantıklı bir varsayım bu.
Kesinlikle katılıyorum.
Mesela canım şuan çiğ börek çekiyor. Demek ki vücudumun ihtiyacı var.
Çiğ böreksizlikten ölmem inşallah...😂😂😂😂😂😂😂😂😂😂😂😂😂😂😂😂😂😂😂

11 Ne kolay kırdılar bizi...
Çok güçsüz olduğumuzdan değil, hiç beklemediğimizden kırıldık... Sonuna kadar güvendiğimizden, kıyamadığımızdan, hiçbir kötülüğü konduramadığımızdan kaybettik...
Yüreğimizde pamuklara sarıp sarmaladığımızdan, onları koyduğumuz yerden incitti bizi... " Sevmekten korkuyor musun? " diye sorana "korkmuyorum, ödüm kopuyor" diyesim geliyor,
Ne diyelim,
Bizi bu hale getirenler utansın..

16 🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼Şu dünyada ince düşünen insanların sayısının her geçen gün azalması beni derinden üzüyor...
🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼

12 Nereden çıktın yine karşıma?

Tamamlayamadığın hangi vicdansızlığın için döndün? Geçmişim olamamıştın, şimdi geleceğimde olmak için mi geldin? Artık benim için sen bir ‘fark etmez’sin. Fırtınada kaybolmuş bir yelkenli için rüzgarın nereden estiği önemli değildir. Geçti artık o günler… Mezarıma çiçekle gelmen, beni öldürmüş olman gerçeğini değiştirmiyor.
Sessiz çığlıkları vardır kırılan kalbimizin ve onları yalnızca Allah duyar. Senin duymadığın ve hiçbir zaman duyamayacaklarından bahsediyorum. Umarım beni anlıyorsundur. Keşke biraz düşünebilseydin. Düşünmediğin için şimdi kalbin acıyor biliyor musun? Beynin düşünemediği her şeyin cezasını kalp çeker. Düşünmek beyni acıtmaz ama düşünmemek kalbi yorar.

Şu hayatın bize en büyük darbesi beklediklerimizin hiçbir zaman gelmemesi, gelenlerin ise bizi hak etmemesidir. Bazı insanlar hiç başlamayan hayatlarının bitmesinden korkarlar… Neyi biriktirebilmişler ki kaybetsinler? Sen de onlardansın bana göre. Elinde avucunda hiçbir şey kalmamış ama hala yitirmekten korkuyorsun. Kolların boşluğa alışmış ama benimle doldurmaya çalışıyorsun. Bitmişsin ama hiç başlamamış olduğunu anlayamamışsın. Söylenmiş sözleri duymamışsın, şimdi söylenmemişleri dinliyorsun. Göremediğin şey şuydu; ben sana hayatımı verdim, sen onu başkasının çöpüne attın.

Bana gelince… İyiyim ben. Aşkta özgürlüğün tutsaklıkla başladığını ve aynı zamanda da hayatta aşktan daha önemli şeyler olduğunu öğrendim. Mesela insan olmak…
(Kahraman Tazeoglu -Simru )
(Kitap 14 mart'ta çıkacak ama arka kapak yazısı cok etkiledi .. dört gözle bekliyorum)

11 Hayattaki en büyük üzüntülerimden biri, akşam tek başıma otururken canım portakal veya elma veya armut ya da bilmiyorum başka meyve çekiyor.
Kimse benimle bir meyveye de ortak olmuyor. Şimdi mesela bir elmayı dilimlesem yiyemem çok gelecek. Yarısını bölsem kalanı için çok üzülüyorum. Ne yapayım yiyeyim mi yemeyeyim mi şimdi?
-Yedim 
(Ahhh ahh can sıkıntısından hep bunlar😂😂)

15 Minik bir kız gördüm bu sabah. Pembe çizmeleriyle annesinin elini tutmuş kaldırım taşlarının çizgilerine basmadan yürümeye çalışıyordu.
"Ben ne vakit bıraktım kaldırım çizgilerine basmayı?" Diye düşündürdü bana.
Gülümsetti.
Epey üzgün olduğum bir gün,akşam vakti dersaneden çıktığımı eve yürüdüğümü hatırlıyorum. Gözlerim ayakkabılarımın ucunda, kaldırım çizgilerine basmamayı alışkanlık olduğundan yapıyorum. Sonra yandım. Çizgiye bastım. Zaten canım sıkkın uğraşamam dedim. O gün inadına çizgilere basarak yürüdüğümü hatırlıyorum.
Hala bazen, bu yaşımda, çaktırmadan çizgilere basmayarak yürüyorum,ama bazen.
Yoksa çizgileri çocukluğumda bırakalı epey oldu...