0 Neyi anımsadım biliyor musunuz, hep insanlara laf sokma, bir beyin fırtınası yapıyor haldesiniz, sürekli kasıyor ve karşınızdaki insanı ezme çabasına giriyorsunuz... Bu sitede de böyle reelde de böyle, yahu neden sakin kalamıyor ve egonuzu tatmin etmek için uğraşıyorsunuz ki?
Herkes ego peşinde maddi, manevi bir üst kimlik peşindesiniz, s. egonuzu da paranızı da yaşadığınız hayatı da 

0 Değmiyor, sizin için geçmişi silmeye, yeni bir başlangıç yapmaya değmiyor. Aşık olmaya değmiyor, sevginin ortaya çıkarılmasına değmiyor.

0 Arkadaşlar merhaba.
Size bugün bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Öncesinde de 20 gündür yaşadığım şu korona illetinden bahsetmem gerekiyor.
Arefe günü belirtilerim baş gösterdi ve acile gittim, serum takıp geri gönderdiler, korona değilsin dediler.
İkinci gidişimde bademcik iltihabı deyip antibiyotik verip tekrar geri gönderdiler.
Üçüncü gidişimde korona deyip yatırma kararı aldılar. O süre zarfında doktorlara güvenmediğim için kendi izole alanımı yaratmış ve kimseyi yanıma yaklaştırmıyordum. Çok şükür ki ben kendimden başkasına bulaştırmadım.
5 gün hastanede yattım, yanıma bu süre zarfında iki hasta geldi, durumları benden kötüydü ve cidden psikolojisi berbat bir hastalık bu.
Bugün acile gittim, abartısız söylüyorum en az 100 hasta gelmişse 95'i korona şüphesiyle geldi.
Yaşlılar, organ yetmezliği olanlar, çaresizliği iliklerine kadar yaşayan ve korkudan bitap düşen bedenler, inanmıyorsanız gidip gözlemleyin, berbat haldeler, haldeydik. 1.5 saat boyunca sadece tomografi çekebilmek için bekletildik, yoğunluğu siz düşünüverin artık.
Bingöl bu ara berbat durumda ve bunu gözlemleyebilmeniz o kadar kolay ki, gidip acilin karşısında bekleyin ve gelen ambulans trafiğini ve ambulanstan inen insanların korona alanına götürüldüğünü takip edin ve durum cidden vahim. Ben de bu illeti hastanede kaptım, halen geçmiş değil ve zatürreye çevirmiş durumda, ne olacak bilmiyorum.
Dışarıda maskesiz ve mesafesiz yürümeniz sizi cesaretli bireyler yapmaz, tamamen cahil bireyler yapar. Bunun cesaretle uzaktan yakından alakası yok.
Lütfen bu psikolojiye maruz kalmayın ve evinizden gerekmediği sürece çıkmayın. Tedavisi olunmayan bir hastalık ve ne şekilde sizde seyredeceğini hiçbir durumda bilemiyorsunuz... Dikkat edin, lütfen dikkatli olun ve maske, mesafe, hijyen kurallarına uyun.
Hepiniz kalın sağlıcakla...

0 Merhaba arkadaşlar.
Bu şehirde 200 yıl öncesinden kalma insanlarla mücadele eden kaç kişiyiz, bir like atın da sayımızı bilelim.
Kabilelerle olan savaşlarınız ne alemde, ok-yay-mızraklar sırtınıza mı, göğsünüze mi denk geliyor?
Teknolojiye, bilime, bilgiye, değişime kafa tutmuş kaç kafayla dikleşiyor da yoruluyorsunuz?
Ebeveynlerinizin her şeyi bilen kişiler olması ne derece gerçeklikle sabitlenmiş bir olay?
Kaçınız kendinizi eğitmenin s.min memleketinde beş para etmediğini anladı?
CEHALET MUTLULUKTUR VE BU İNSANLAR ÇOK MUTLU!
Cebinizin doluluğu aklınızın doluluğunu pert etti, ayağı kalkacak düşünceniz kalmadı gibi.
Cahilleri öpmüyorum.
Öpüyorum geriye kalanları.
Ok-yay-mızraklara dikkat edin!

0 Bu coğrafyada açık sözlü olmak, ukalalık ve kendini beğenmişlik olarak lanse ediliyor.

0 APARTMAN SAKİNLERİNE DUYURULUR.
Yemeye kıyamayıp habire para biriktirip bir daire almak için koşuşturuyorlar, ne kendilerine bir şey katıyorlar, ne de topluma bir yararları var. Gidip bir apartmanda daire alıp tüm apartmanın düzenini bombok edip herkesi bezdiriyorlar. Balkondan aşağıya çöp fırlatıyorlar, ayakkabılar zaten sürekli kapı önünde, sorsan para verip daire almışlar, diğerleri ise hayır parasıyla daire almış gibi!
Aidatlara en çok onlar itiraz eder, apartmanın en çok düzenini onlar bozar ve abartısız en çok gürültü de onlardan çıkar ve en büyük öz güvene de onlar sahiptir.

0 Körler gibi tutunuyor, dilsizler gibi bakışıyorduk. (Murathan Mungan Opera şiirinden bir cümle.)
Aşkın en güzel tarifi bu cümledir. Bir insana aşık olduğumuzda tutunmak için uzatılan ateş de olsa düşünmeden o ateşe tutunuyoruz ve ondan aldığımız en ufak umuda karşı kendimizi zincirliyoruz.
Bilincimizin en karanlık noktasına körlük deyiveriyoruz ve biz bakışmaya koyuluyoruz. Karanlıktayız, körüz ve bilincimizi öldürdük. Hadi gidelim de görebilen, ışığı olan insanların göğsünden umudumuzu koparalım, biz körleştik!

0 Merhaba arkadaşlar.
Hepinizi tek tek özledim!
Ne haber memleketimin namus bekçileri, parazevenkleri!
Ne haber Mercedes'ten kıçını indiremeyen mahallemin orospusu!
Ne haber İnancın ortasında inancını paraya satmış din tüccarı!
Ne haber zamanını paraya satıp da ölen zengin kurnaz!
Ne haber iki kuruş için insanı zehre boğan mahalle çocuğu!
Ne haber bire aldığı malı 10'a satan uyanık esnaf!
Ne haber kazanan esnafın yanına aynı işi kurmaya çalışan kurnaz esnaf!
Ne haber sakallı dindaş kardeşim!
Ne haber fantastik takılan solcu kardeşim!
Ne haber seçilenin etrafından ayrılmayan yalaka abim!
Ne haber belediye arabasından bidonlarla mazot kaçıran belediye çalışanı abim!
Ne haber bir milyon kafenin sahibi kafeci kardeşler!
Ne haber her gün aynı kafede aynı masaya oturup zengin düşürme planı kuran seksi kadın!
Ne haber bok batağına sonuna kadar batıp güzel koktuğunu sanan arkadaşım!
Ne haber koç kesmeye çalışan aslan ablam!
Ne haber Ankara'ya kolluk kuvveti sevgililerini yollayan sevgi yürekli hemşehrim!
Ne haber osurana vurulan, yürüyene çarpılan, merhaba diyene aşık olan!
Ne haber kendini gizleyen fake free takılan aslanlar!
Hepinizi çok özledim, iyisinizdir umarım!

1 Merhaba arkadaşlar.
Bugüne kadar sadece bir kadını sevdim, onunla da çok uzun süren bir ilişkimiz oldu. Kadınla ayrıldıktan sonraki süreçte çok fazla kadınla da tanıştım ama hiçbiriyle ileri seviyelere gidemedim. En fazla 2 haftalık görüşmelerim oldu, hiçbir kadını kandırmadım, hepsine olanı olduğu gibi anlattım. Her kafamı hafiften okşayan kadına bu kadından bahsetmeye başladım, çoğu da bu durumdan şikayetçi olup uzaklaştı veya uzaklaşmalarını sağladım diyebilirim. Tabii ona rağmen kabul edenler de oldu, onları da ben kabul edemedim, çünkü nasıl olsa kabul etmişler deyip sürekli geçmişimle diğer kadınların canını yakacaktım. Çok fazla insanla tanıştım, denedim, denedim, denedim sonuç sıfır. Ben ergenlik sürecinden tam birey oluncaya kadar her şeyi tek bir kadınla yaşadım, ciddi anlamda kendimi tanıyıncaya kadar bu kadın vardı hayatımda. Sizlere sürekli erkeklerin iğrençlikleriyle alakalı mesajlar yazdım, aslında o okuduğunuz mesajlardan daha tehlikeli bir erkektim ben, bunu hiç gizlemedim. Fiziksel şiddet, psikolojik şiddet, küfürler, tehditler, korkutmalar hepsini tek tek yaptım. Karşılıklı milyonlarca zararımız olmuştur birbirimize. Erkek kıskanır dediler canavar oldum, gözünden sakınır dediler, gözünü çıkardım. Bana böyle öğrettiler. Tabii kendimi milyonlarca kez hırpaladım, canımı çok fazla yaktım. Kadının gitme nedeni iyi ki yaptığım şeyler değildi diyorum, öyle hiç affetmeyebilirdim kendimi. Sonrasında okumalar yapmaya, daha farklı insanlarla görüşmeye başladım. Aşık olmayı, sevmeyi, saygıyı bilmediğimi o kadar iyi gördüm ki hatalarım resmen iyileşmeme neden oldu diyebilirim. Hataları düzeltebilmemiz için önce onları kabullenmemiz gerekiyor eğer hatalarımızı kabul etmezsek daha tehlikeli bir hal alacaktır durum. İyi ki de gitmiş, bana kendimi düzeltmem için bu fırsatı sağlamış diyorum çoğu zaman. Sizinle birlikte olacak insanın sizi ne kadar çok seveceğinden çok, hayallerine, yaşam tarzına dünyayı algılama biçimine ve size neler katabileceğine bakın. Ben de böyle bir ERKEKTİM işte. (Bir halta yaramıyor erkeklik insan olmakla mümkün her şey.)

0 Bir çoğunuz Bingöl'ü kötülediğimi ve benim Bingöllü olmadığımdan bahsediyor. Nasıl anladınız doğrusu Bingöllü olmadığımı, hayret ediyorum. Bingöllüyüm ve Bingöl'de yaşıyorum doğal olarak da Bingöl'de var olan sorunlar üzerine yazıyorum. Kalkıp size başka bir ilin probleminden bahsetmem abes kaçmaz mı?
Bingöl'deki sorunlardan bahsedildiğinde neden sürekli başka yerlerde daha kötüsü oluyor, yok Bingöl'ü kötülüyorsunuz deniyor, anlamış değilim. Savunma mekanizmalarınızı gevşetin, biraz esnek çalışsın, öyle daha faydalı çözüm üretebilesiniz. Kardeşlerimle bir suç işlediğimizde ebeveynlerimiz yakalayınca o daha çok yedi, çaldı, vurdu gibi cümleler kurar, kendimizi aklamaya çalışırdık. Ortada bir suç varsa bunu kıyaslama yaparak hafifletemezsiniz.