1 Tlt 1. Sinif ikinci ogretimde okuyan kapali esmer kiz cok tatlisin. Agirbasli olman cok guzel. Hal ve hareketlerin beni benden aliyor. Dikkat ettimde surekli yuzuk takiyosun insallah bi bekleyenin yoktur cici kiz. Kendine iyi bakman dilegiyle😊
1 Zaza dili edebiyatindaki 1. Sinifta okuyan cekik gozlu kiz cok tatlisin sen gulunce gozlerinin icinde kayboluyorum sanki
4 Yukardan yağan eşsiz ve hiç birbirine çarpmayan kar,
Bide sebepsizce attığın o tebessüm! !
Bingöl de gördüğüm en güzel şeyler bunlar...
2 Myo da gece okuyan ismini bölümünü bilmediğim patlıcan mor renginde şişme mont giyen kumral renkli gozlu cocuk iki gündür akşam seni görmek için geliyorum kantinde hep orta tarafta duvar kenarında oturuyorsun belki tahmin edersin kim olduğumu.
5 Sebepsiz sevmektir aşk.
Nedeni olmadan bağlanmak birine..
Gözlerine baktığında erimektir içten içe.
Ellerini tuttuğunda titremektir tüm benliğinle.
“Hatta sarılamamaktır utançtan,
Çünkü utanmaktır sevmek aslında”.
Sevmek nedir aslen ?
Ölmek mi uğruna ?
Yaşamak mı onunla ?
Sevmek mi ömür boyunca ?
Yoksa ayrılmak mı gerekince ?
Nedir insanı başkasına bağlayan ?
Bilmez kimse bu soruların cevabını..
Kimi güzelini sever, kimi özelini.
6 Neden sevdiğinin cevabını bulamazsın bazen. Alışkanlık desen değil, ondan güzelini bulamam desen değil, seni çok iyi anlıyor desen o da değil... Yeniden birini sevmek istemiyor olabilir insan, sevmek yorucu iş, bir iş, bir oluş, bir varoluş... Peki insanlar neden yalnız? Çünkü insanlara yeterince şans vermiyoruz. Biri bize vermiyor o şansı, biz başka birine vermiyoruz. Bu bir kısırdöngü işte. İnsan, keşfedilmesi en güzel şey aslında ama sabır gerektiren bir şeydir bir insanı keşfetmek. Amerika’yı yeniden bulmaya gerek yok ama insan keşfetmeli karşısındakini, keşfetmeden sevemez ki... Mükemmel cümleler kuran bir sevgilin varsa, ehh işte tipi de idare ediyorsa, bir de senin tarzına uygun giyiniyorsa, çok daha fazlasını istemek işin suyunu çıkarmaktan başka bir şey değil. Ki zaten bu özelliklerden genelde ‘’ehh işte tipi idare eder’’ kısmına rastlıyoruz. O da haliyle yetmiyor. Bu arada bana kahve yapan bir kızdan daha çekici bir kız varsa, o da ‘’Bana kahve yapsana’’ diyen kızdır. Neyse kahveni iç, soğutma...
2 Bugün ayakkabısına yanlışlıkla bastığım hanımefendi tekrardan özür dilerim sevgilin yoksa benimle tanış myo okuyorum tanışmak istersen yorum atabilirsin
10 Askerliğini bitirmiş olan genç askerliğini yaptığı şehirden ailesini aradı: -Anne baba, eve dönüyorum, ama sizden bir şey rica ediyorum. Yanımda bir arkadaşımı da getirmek istiyorum.
-Memnuniyetle, onunla tanışmak isteriz, diye cevapladılar.Oğulları,
-Bilmeniz gereken bir şey var diye devam etti.
-Arkadaşım savaşta ağır yaralandı.Bir mayına bastı ve bir koluyla ayağını kaybetti.Gidecek hiçbir yeri yok, ve onun gelip bizimle kalmasını istiyorum.
-Bunu duyduğuma üzüldüm oğlum. Belki onun başka bir yer bulmasına yardımcı olabiliriz.
-Hayır. Anne,baba,onun bizimle yaşamasını istiyorum.
acı bir öykü-Oğlum,dedi babası,bizden ne istediğini bilmiyorsun. Onun gibi özürlü biri bize korkunç bir yük olur. Bizim kendi hayatımız var, bunun gibi bir şeyin hayatımıza engel olmasına izin veremeyiz.Bence bu arkadaşını unutup eve dönmelisin.O kendi başının çaresine bakacaktır.Oğlu o anda telefonu kapattı.Ailesi ondan bir süre haber alamadı.Ama birkaç gün sonra,polisten bir telefon geldi.Oğullarının yüksek bir binadan düşüp öldüğünü öğrendiler.
Polis bunun intihar olduğuna inanıyordu. Üzüntü dolu anne-baba oğullarının cesedini tespit etmek için şehir morguna götürüldüler.Onu tanıdılar ve bilmedikleri bir şey daha öğrenince dehşete düştüler: Oğullarının sadece bir kolu ve bir bacağı vardı. Bir çoğumuz bu hikayedeki aile gibiyiz; Güzel olan ya da birlikte olmaktan zevk aldığımız insanları sevmek bizim için çok kolay, ama bize rahatsızlık veren ya da yanlarında kendimizi rahatsız hissettiğimiz insanları sevemiyoruz. Bizim kadar sağlıklı, güzel ya da akıllı olmayan insanların yanından uzak durmayı tercih ediyor
5 Küçük kız, annesiyle yürürken birden durdu. Yağmur damlacıklarıyla ıslanan gözlüğünü çıkartarak baktığı şey, babasıyla birlikte bisiklette giden bir başka kız çocuğuydu. Bisikletin arka tarafındaki minder üzerine oturan kız, düşmemek için babasına sıkı sıkı sarılmış ve soğuktan pembeleşen yanaklarını onun sırtına dayamıştı. Adamın ara sıra yana dönerek söylediği sözler, küçük kızı kıkır kıkır güldürüyordu.
Kaldırımdaki kız bisikletin arkasından bakarken, annesi durumu fark edip:
—Evdekiler yetmiyormuş gibi gözün hâlâ bisikletlerde, diye çıkıştı. Ama eğer beğendiysen, baban ondan da alır.
Küçük kız, yumuşak bir sesle:
—Bisiklete değil kıza bakmıştım, dedi. Babası o vaziyette bile kendisiyle sohbet ediyor da…
Annesi, küçük kızı hiç duymamış gibiydi. Onun kürklerle çevrili şapkasını düzeltirken:
—Arkadaşların, bu havada bile okula yürüyerek geliyor, dedi. Halbuki baban, işe giderken de olsa, vakit ayırıp seni Mercedes’iyle getiriyor.
Kızın gözü yine bisikletteydi. Kadın, alaycı bir ifadeyle:
—İstersen baban da seni bisikletle getirsin, diye devam etti. Ne de güzel yakışır, öyle değil mi?
Küçük kız, inci taneleri gibi süzülen gözyaşlarını annesinden saklamaya çalışırken:
— Çok isterdim, diye cevap verdi. Belki o zaman babama sarılırdım.
5 Seni hayaI ettikçe şiirIer yazıyorum adının geçtiği her yere, seni dünden daha çok sevdikçe sabahIar doğmuyor geceIerime, bir seni sevdim deIice…