0 Saat 17:00 da üniversitenin girişinde durakta duran kahverengi eşarplı mavi pantolon ve siyah bot vardı üstünde o durakta ben otobüste baya bakıştık eğer bunu görürse yorumlara nokta katabilir mi :)
0 gecen gün akşam saatlerinde yine seni gördüm harputta artık gündüz değil de gece geliyorsun:) simsiyah giymiştin saçların yağmurdan ıslanmıştı çok tatlısın sana artık saatlerce bakmak istiyorum
0 24 Aralık akşam üstü miliamallde 3 kızdınız siyah uyuz saçli biriydn beyaz uzun kollu crop tarzi bişey üstüne siyah mont altinada krem rengi yandan cep li kargo pantollon giyinmiştin yanındakilerle avmde oturuyordunuz telefonla konuşuyordun kılıfın simlydi sonra kalkıp aşağı indiniz sonra daha hiç göremedim bunu görüyorsan etkileşim verirmisin dünden beri aklimdan çıkmadi
0 Nurullah GENÇ "Rüveyda" isimli bir şiirinde, şiir boyunca içinde zamansız, mekansız nefese doğru koşan alaca bir attan bahsediyor. Şiirin son kıtasındaysa insanı paramparça ediyor "At vuruldu, içim paramparça Rüveyda..." Necip Fazıl da bir şiirine şöyle başlıyor: " Seni dağladılar değil mi kalbim, için su dolu kabarcık.." Gelelim Cahit ZARİFOĞLU'na. O da diyor ki; " Güzel günler çabuk geçer, içimiz hep bir hoşça kal ülkesi..." Nazım HİKMET bence son noktayı koyuyor burada " Bence şimdi sen de herkes gibisin.." diyor. Şiire meraklı olan insanların melankolik olmaması bence bir mucize, çünkü tüm güzel tüm şiirler hüzünlü, velhasıl biz bir gün de böyle olmadık. İçimizde eteğini toplamış bir dağın küskünlüğü var. Öyle her baharda çiçek açamıyoruz..