21 “Biliyorum. Kimsenin elini tutmadan yürümek zorunda bırakıldığın yola o itti seni. Hatta senden sonra birini daha çok sevdi. Biliyorum. Ondan nefret ederek uyuya kalışlarında rüyana girdi. Koltukta kıvrılmış uyuyordu. Sen gidip üstünü örttün. Rüyanda bile kıyamadın ona. Biliyorum.” 🙇
18 Kalbimin bağı çözülmüş, Gözlerim anlatır olmuş dertlerimi; Gözyaşım tükenmiş kelimelerim oluyor. Her gece, her gece kalbim ve gözlerim; En iyi sırdaş oluyor ! İkisi konuşuyor dilim susuyor. Kalbim her gece, Kalbine uğruyor... Soğumuş kalbini aşk ile ısıtıyor. Hani dedim ya; Sevipte kavuşamadık biz..! Ben sana, Sen ise yârine ! Kavuşamadık... 🍃
19 Özlüyorum... Göğsümden kasığıma kadar uzanan bu sancı şahidim ki, özlüyorum. Bu özlemin bir adı, tadı, kokusu yok. Sanki hiç var olmayan bir takım şeyler var kafamda, ters giden bu sefer işler değil, benmişim gibi. Birileri benim sistemimle dalga geçiyor sanki. Teorik olarak görünmez olabiliyorum, bir kaç kişiliğe bölünebiliyor, beynimin sol lobunu parmaklarımın altında hissedebiliyorum. Öyle bir yalancıyım ki, belki de ben hiç var olamıyorum. Ben aslında özleminden çıldırıyorum. Artık tuhaf geliyorum kendime. hemen burada ölebilir, karşı balkondan atlayabilirmişim gibi gibi… değil mi?
20 Duvara toslamanın bile bir nedeni var demişti Babam. Duvara toslamanın bile... Durup düşünmüştüm. Yıllar geçti hala düşünüyorum. Ama artık anlayabiliyorum. Kaç kere duvara tosladım bilmem. Saymadım saymayı bıraktım bir süre sonra.. Ama eğer duvara toslamalarım olmasaydı hangi yolun duvara hangi yolun çıkışa gittiğini bu kadar hızlı bulamayacaktım. Toslaya toslaya taşlı yollarıda, düz asfaltlı yollarıda iyi ezberledim. İnsanların simasına bakıp yanılmıyorum artık 🌿
24 Düş ölümü yaşıyor sanki ruhum. Ellerimde kırıklıkları avuçlarımda kanıyor, karaya vurmuş şiirler. Kağıttan gemilerden ne umarsın ki? Kayıp bir adanın sakini sessizlik gece gibi, yıldızlı dalgalarda hayallerin tazesi, başka bahara kaldı gülümsemeler. Şimdi bu kış nasıl geçer onu düşünüyorum...