13 Peki ya ben Bingöl'de sensiz ne yaparım !!
Sıkılmaktan başka. .
Seni bir gün bile görmeden o ders o gün nasıl geçecek..
Düşünemiyorum prenses..
8 Sıcak ekmek var, simit var
börek var, poğaça var
hap var, ot var, çay var.
Karıştırdım ben pardon :)
1 İstemsiz işte Bingol'ü bile özledim sırf onla rahatız istedigimiz gibi gezip dolaşabiliyoruz diye neyse kısacası özledim
123 Ve o gitti.
Öylece, hiç arkasına bakmadan gitti.
O giderken gitmek istedim, orayı terketmek istedim ama dizlerim götürmedi beni.
Bir bankın köşesinde yer bulabildim bir süre sonra.
Oturdum. Evet, oturdum öylece.
Bütün bir hayatım, 25 yıllık bir yaşantım geçti gözlerimin önünden.
Nefes alışlarım değişmişti. Sanki biri, bir bıçakla göğsümü kazımaya çalışıyor gibiydi.
Tahminimce bir 45 dakika sonra kalkabildim o soğuk banktan.
Artık gökyüzü mavi değildi, biraz ürkmüştüm. Siliniyordu bütün renkler gözlerim ve hafızamdan.
Bir türlü kabullenemiyordum. Artık hiç olmayacaktı, bir daha sakallarımla oynamayacaktı...
***
Ertesi gün ilk defa uyanmak istemedim. İlk defa göğsümde derin ve uçsuz bucaksız bir ağırlık vardı.
O an anlamıştım ki artık gelmeyecekti ve en kötüsü de buna alışmak zorunda olduğum gerçeğiydi.
Sonra birer birer anlamlarını kaybetmeye başladı etrafımdaki her nesne ve bildiğim tüm hisler.
Kapatamadığım bir yara vardı bedenimde. Giderek hafızam zayıflıyor, büyüyen bu yangın vücudumun her yanını sarıyordu.
Akıllıca alamadığım kararlar sonucunda, vücudumun yanan kısımları ve yangının henüz ulaşmadığı yerler arasında acı testleri uygulamaya başlamıştım. Gözle görülenler bir yanda, görülmeyenler diğer yandaydı.
İlk olarak kollarım ve kalbim arasında bir yerden başladım. Cevabını bildiğim gibi, kalbimin acısı daha ağır basmıştı. Hiç bir şey hissetmiyordum, kalpteki acı dışında.
Beynimdeki bütün sinirler kalpten gelen ağrıyla uyarılıyordu ve testi, kalpteki yangın kazanmıştı...
***
Yaklaşık olarak ertesi gün;
Bütün vücudum ve kalbim arasındaki testi başlattım. Cehennem gibi yanan bir alev topu vardı göğüs kafesimin içinde.
Bir yanım yanıyordu ve ben, bütününü yaktım.
İnanılması çok zordu ama yine kalbimdeki ağrıyı geçememişti vücudumdaki yangın.
Aklımı tamamen kaybetmeden önce yazdığım bu satırlar, kendimle aramdaki sorundan kaynaklıydı.
Aslında artık sorun neydi bilmiyordum...
***
Bir kaç gün sonra, geriye kalan son testi uygulama aşamasına gelmiştim.
Bu, bütün vücudum ve ruhumuda kapsayacak bir testti.
Dünyaya gece çöküyordu, kalbime o kadın. Giderek daha çok zor oluyordu bu acı ile yaşamak.
Ve sonra;
İzleri geçmeyecek bir adım ve geri dönülmeyecek bir denemem kalmıştı. Sonucunun ne olduğunu biliyor gibiydim ama yine de yaptım.
Özür dilerim, bu hikayenin sonu İNTİHAR...
8 Tuttuğumuz takım ne zaman gol atarsa arkamizi dönüp baktigimizda ofsayt bayrağını kaldırmış bir hayat yaşıyoruz.
Ha bu arada selam olsun tüm Fenerbahçe taraftarına GS ve BJK ye diyecek bişeyim yok..😁😁😁
79 Her yerim ağrıyor. Yorgunum. Dizlerine sarılıp ölesim var. Uzaksın.
Çok uzaksın.
3 Biri benimle konuştuğu zaman ama sahiden konuştuğu zaman içimdeki karla kaplı yolların açıldığını hissediyorum bir bir.
7 Eve girdiğimde mesajını gördüm -benden bu kadar-yazmıştın. Al benden de o kadar dedim. Bitti. Aramadım. Sormadın. Hiç özlememiş gibi yaptık. Ortak arkadaşlarımız hep laf taşıdı aramızda. O halen yalnız o halen senin dediler. Benden bu kadar dedik yine. Bu kadar acı öfke nefret kalp kırığı vs... Zamanla yaralarımız kapandı unuttuk dedik. En çokta ama bir daha bu kadar çok sevip bukadar çok nefret edemem dedik. Ağzımız hep bir, acımız hep bir. Bir daha böyle sevmem dedim kimseyi. Kimse için uykusuz kalmam erken uyanmam pazar günleri birlikte yapılacak kahvaltı sevdasına. Bir daha bu kadar çok ölemem dedim. Hem insan bir kez ölür dedim.
Birkez olsun özledim diyemem sandım kimseye.
Güvenemem. Sevemem sandım. Sarılmak birine mümkün değil sandım. Dünyayı ardıma alıp yürüyemem sandım herhangi biriyle. Senin gibi kokmaz kimse sandım. Kimse benzemez sandım sana. Seni unutamam sandım. Vazgeçemem sandım. Yemin ederim hiç... Hiç ama hiç yanılmadım.
7 Nerelisin diye sordu, buralıyım dedim. Bütün yerleşim yerlerinden eşit şekilde nefret ettiğimi söyleyemezdim. Yada bir şehirden diğer bir şehire nasıl kaçtığımı... Yolculuk sırasında şehirlerarası belirsizlikten nasıl mutlu olduğumu da anlatamazdım zaten. Aidiyet hissetmediğimi, nereye gidersem gideyim mutsuz olduğumu da bilemezdi.
7 Kitaplar sessiz öğretmenlerdir lakin kağıtlarda sessiz öğrencilerdir ..sen kağıtlara anlattığım kadarını da anlasan çok şey değişir..yüreğimin dili yok duyguların lisanı yok brn bunun çaresizliğiyle susuyorum 29 harf yetmiyor bu ritmin sonu yok gibi ama yarın için yaşıyor umutlarım hayallerim brlitsiz bir hikayenin sonuna doğru..(bugün hayatının geri kalanının ilk günü